Kitap’i Dogru Tanimak
Kitap; “ketebe” (yazdi) fiilinden türemis bir kavramdir. Agizdan çikan seslerin düzenli bir sekilde kayda geçmesine kitap denir. Bir nesnenin kitap olmasi için yaziya dökülmesi sart degildir. Kur'an'da sik sik geçen 'kitap' kavrami, Kur'an'in yazili seklini ifade etmez; zira Kur’an henüz Mushaf haline getirilmeden önce “Kitap” olarak ifade edilirdi. Dolayisiyla, Allah'in sözlerinin (hükümlerinin) bildirilmis olmasi "yazilmis" anlamina gelen kitap hükmündedir.
Bu baglamda konuya yaklastigimizda, Allah’in, “kun” (ol) demesiyle meydana gelen kainat da Allah’in bir kitabidir. Kainatin içindekilerinin tümü, Allah tarafindan belirlenen kitaba/yasalara göre hareket etmektedir. Dolayisiyla “Kitap” denilince sadece elimizdeki Kur’an anlasilmamalidir; hem kainattaki yasalar, hem de önceki toplumlara gönderilen bütün hitaplar, talimatlar da (Tevrat, Incil) “kitap” hükmündedir.
“Yeryüzünde yürüyen tüm hayvanlar ve kanatlariyla uçan kuslar sizin gibi bir ümmettir/topluluktur. Biz, Kitap'ta hiçbir sey eksik birakmadik.” (6/38) “Biz her seyi, bir Kitap’ta sayip kaydettik.” (78/29) Eksiksiz her seyin Kitap’ta yer almis olmasi, temel yasalar ve ilkeler anlamindadir. Yani, her konuda temel ilkeler, mesajlar apaçik bir sekilde Kitap’ta yer almistir ve bildirilmistir. Mesela, hayatla ilgili bütün bilgiler ayrintili bir sekilde Kitap’ta yer almaz; ancak “Bilmiyorsaniz, ilim ehline (uzmanlarina) sorun” diyerek yol gösterir.
“Allah, karada ve denizde olani, bir yaprak bile düsse onu bilir. Yerin karanliklarinda bir habbe/tane, yas ve kuru hiçbir sey yoktur ki, apaçik bir Kitap'ta bulunmus olmasin." (En'am, 6/59)
Kainatta her ne varsa, tümü kitabin yasalarina göre çalismaktadir. “Hem yeryüzünde, hem de bizzat kendinizde meydana gelen her bir musibet (sikinti, kötülük), baslangiçta kitapta (ilahi yasalarda) yazilmisti.” (57/22)
Zaman zaman dile getirilen “Allah ser olani yaratir mi” sorusu, bazi kimseleri çikmaza sürüklemektedir. Bilinmelidir ki Kitap’ta (ilahi yasalarda) “ser” de “hayr” da “kaynak” olarak vardir. Allah isteseydi, kaynak itibariyle ser/kötülük yaratmaz, sadece “hayir/iyi” olani yaratirdi; lakin öyle yapmadi. Imtihan geregi kaynak olarak ikisini de yaratti. Serri kaynak olarak var etmeseydi, insanlarin melek olmalari, yani tamamen sinavdan beri olmalari gerekirdi ki böyle bir kitap/yasa ön görmedi.
Bu ayetten hiçbir sekilde “kadercilik” anlayisi çikartilamaz ve kötülüklerin (serrin) faturasi Allah’a kesilemez. Allah, insani irade sahibi kilmis, iyilik ve kötülük yapma gücü vererek özgür birakmistir. Insanlar kendi fiillerinin failleridir (öznesidir). Insanlar tercihlerinden ve yaptiklarindan sorumludurlar. Kitap’in sebep-sonuç- yasalarina tabidirler. Iyilik yaparlarsa iyilik görürler; kötülük yaparlarsa, kötülük görürler.
Kur’an’da geçen “ümmü'l-Kitap” ve “levh-i Mahfuz”, Allah’in katinda “depolanmis bilgiler” degildir. “Tüm varliklarla ilgili bilgiler önceden levh-i mahmuzda hazirlanarak saklanir, zamani geldiginde indirilmeye baslanir” seklinde bir inanç saglikli degildir. Baska bir ifadeyle, “kainattaki her sey, olmus olacak her olay, levh-i mahfuzda toplu olarak vardir” demek, yasalara uygun düsmemektedir. Ümmü’l Kitap olan ve mahfuz edilenler, varliklarla ilgili bilgiler degil, varliklarla ilgili yasalardir. Bu yasalara “kitap” denilmektedir.
Varliklarla ilgili yasalar baska, varliklarla ilgili bilgiler baskadir. Mesela, henüz yasanmamis Bedir savasiyla ilgili talimat/bilgi, kainatin varligi ile birlikte hazirlanmaz. Allah, olay vuku buldugunda, ihtiyaç üzerine elçisini bilgilendirir. O bilgiler (vahiy), indiginde kitaplasir. Yani, insanlarin ihtiyaçlarina ve genel gidisata göre Allah vahiy indirir. Aksi takdirde, insan sorumlulugu ortadan kalkar, insan robot olur.
Allah Kur’an’da “ey Kitap sahipleri” diyerek, kendilerine kitap verdigi kimselere, “niçin Kitap’a sahip çikmadiniz, niçin tahrif ettiniz, niçin o kitaplarin hükümleriyle hükmetmiyorsunuz”, niçin hayatlarinizi o kitaplarin aydinliginda düzenlemiyorsunuz” diyerek onlari uyarmaktadir. “Ey Kitap Ehli! Kitap’tan gizlediginiz pek çok seyi, size açiklayan ve bir kismindan da söz etmeyen resulümüz geldi. Dogrusu, size Allah’tan bir nur ve apaçik bir kitap geldi. (5/15)
Tabi, 600’lü yillarin baslarinda “Kitap Ehli” için söylenenler, 2000’li yillar için de geçerlidir. Kitap’a sahip olduklarini kabul eden (Müslüman, Hristiyan, Yahudi) herkes, Kitap’a (ilahi yasalara, kurallara) uymakla mükelleftir; zira “Kitap”, insanlarin hayatlarini düzenlemek için gönderilmistir. Kitap’i yok sayanlar, merhamete kavusamazlar.
Kur’an’da “kitap” kavrami birçok anlamda kullanilmistir. Simdi onlardan bazilarini hatirlatmaya çalisalim.
1. “Ilahi yasa” anlaminda kullanilmasi
“Her nefis, belirlenmis bir kitap (ilahi yasa) halinde yalnizca Allah’in izniyle ölür.” (3/45)
2. “Hakikat bilgisi” anlaminda kullanilmasi
“Süphesiz ki size, içinde gerçekleri hatirlatan bir kitap indirdik. Niçin akletmiyorsunuz?” (21/10)
3. “Hükmetmek, farz kilmak” anlaminda kullanilmasi
"Kuskusuz salat, belirlenmis vakitlerde müminler üzerine yazildi (hükmedildi, farz kilindi). (4/103)
4. “Delil/kanit” anlaminda kullanilmasi
"Insanlardan bazilari, bir bilgiye dayanmadan, bir yol göstericileri ve aydinlatici bir kitaplari olmadan, Allah hakkinda tartisirlar.” (22/8)
5. “Kur’an ve Kur’an’in ayetleri” anlaminda kullanilmasi
"Bunlar, Kur’an’in ve gerçegi apaçik ortaya koyan Kitap’in ayetleridir.” (27/1)
6. “Insanin yaptigi her seyin kayda alinmasi” anlaminda kullanilmasi “Oku kitabini! Bugün hesap görücü olarak sen kendine yetersin.” (17/14)
7. “Sayfalara (mushafa) yazilmis” anlaminda kullanilmasi
"Eger sana kagit üzerine yazili bir kitap indirmis olsaydik da, onu elleriyle tutsalardi, inkarcilar; “bu, apaçik büyüden baska bir sey degildir” derlerdi.” (6/7)
8. “Allah katindin bildirilen bilgiler” anlaminda kullanilmasi
“Bir kisim kimseler, Kitap’ta olmadigi halde, Kitap’tan sanasiniz diye, dillerini egip bükerek Kitap’i okurlar. Oysa Kitap’tan degildir. “Bu Allah katindandir” diyorlar; oysa o, Allah katindan degildir. Allah adina bile bile yalan söylüyorlar.” (3/78)
Daha baska anlamlar eklemek de mümkündür. Tabi burada vurgulamak istedigim husus, Kur’an’da sik sik geçen “Kitap” kavramini dogru bir sekilde anlamak ve mesajlarini ciddiye almaktir; zira Ilâhî kitaplar insanlara yol gösteren, insanlarin hayatini düzenleyen, dönüstüren, ihtilâf ettikleri konularda hükmün kaynagi olan ve karanliklardan aydinliga, zulümden adalete, sikintilardan rahmete ve hidayete ulastiran kaynaklardir.
“Biz bu Kitap’i sana ancak hakkinda anlasmazliga düstükleri seyi insanlara açiklayasin ve inanan bir toplum için bir rehber ve rahmet (16/64), karanliklardan aydinliga çikaran (14/1), muttakiler için hidayet rehberi (2/3) olsun diye indirdik.”
Selam ve muhabbetlerimle… BESIR ISLAMOGLU
Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.