MÜFREDAT VE EĞİTİM

Eğitimde müfredat, öğrenme deneyimini şekillendiren temel unsurlardan biridir. Öğrencilerin ne öğreneceklerini, nasıl öğreneceklerini ve değerlendirileceklerini belirleyen bu önemli belge, eğitim sistemlerinin kalitesini ve etkinliğini belirlemede kritik bir rol oynamaktadır.
MÜFREDAT VE EĞİTİM
Ferman SALMIŞ
Ferman SALMIŞ
Eklenme Tarihi : 5.05.2024
Okunma Sayısı : 350

MÜFREDAT VE EĞİTİM

İnsan; özellikleri, hafızası ve doğası gereği hem bir yazılımla doğmakta; hem de “öğrenebilen” bir varlık kimliğini sergilemektedir. Doğmak ve var olmak; bir şans olduğu kadar; hayat boyu süren eğitim, sosyalleşme ve kendini gerçekleştirme çabaları “insan” kimliğimizi etkiler ve önemli oranda belirler. Bu nedenle eğitim, insan yaşamının biçimlenmesi ve hayata “dâhil oluş” güzergâhları üzerinde etkili olur.

Eğitim; her bireyin benzersiz ihtiyaçlarına ve potansiyeline uygun şekilde erişim sağlayan ve fırsat eşitliği sunan bir süreç olarak görülür. Bu tanım, sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda sosyal, duygusal ve kişisel gelişime de odaklanır. Kapsayıcı eğitim, herkesin farklı yeteneklerini, kültürel arka planlarını ve öğrenme stillerini dikkate alarak çeşitlilik ve eşitlik üzerine kuruludur. “Sosyal devlet” eğitimi başta olmak üzere kamusal alanda bu sorumluluğunu yerine getirmek durumundadır.

Eğitimin temel ilkeleri, insana ve insanın yaşayışına ilişkindir; kişisel ve toplumsal becerilerin kazandırılması bir görev olarak nitelendirilebilir. “Var olmak” aynı zamanda birçok nitelik gerektirir ve bütün bunlar toplumsal, kurumsal döngü içinde kazanılır. 

Eğitim Kurumu, dünyanın en köklü kurumlarından biridir, aile kadar eski bir geleneğe sahiptir. Eğitim süreçlerinin planlanması ile birlikte içerikler oluşturulur. İçerik, programa dönüştürülürken eğitim alanlarında yetkin çevrelerin görüşleri, düşünceleri, çağın, dönemin ihtiyaçları birlikte değerlendirilir.

Müfredat, bir eğitim programının belirlediği ders içerikleri, öğrenme hedefleri, öğretim yöntemleri ve değerlendirme süreçlerini içeren plan ve programdır. Müfredat, öğrencilere hangi konuların öğretileceğini, nasıl öğretileceğini ve ne zaman öğretileceğini belirler. Ayrıca, öğrencilerin bilgi, beceri ve değerleri geliştirmelerine yardımcı olur. Müfredatlar genellikle ulusal veya yerel eğitim kurumları tarafından belirlenir ve güncellenir. Dünyanın akış yönü, temel değişimler, yeni gereksinimler bu süreçte ele alınır. Müfredat, eğitim politikalarına bağlı olarak çalışan bir süreçtir. Yerel, ulusal, küresel gelişimler, teknolojik ve bilimler stratejiler bu süreçte öne çıkar.

“Felsefeyoğun” tartışmaların olduğu dönemde, eğitimin içerdiği felsefe, “Nasıl bir insan ve toplum?” sorusu öncelemekteydi. Günümüzde, “İnsanın kendini gerçekleştirme potansiyelini harekete geçirme” yolculuğu daha baskın konumdadır. Elbette, “çağın ruhu” “dünyada özne olarak insanın yeniden konumlanışı” kendini iyiden iyiye hissettirmektedir. Akademi, bu kavramları görmezden gelemez. Bilim, teknoloji, dijitalleşme, yapay zekâ, veri çağı gibi yaklaşımlar eğitim içeriklerinin belirlenmesinde dikkate alınması gereken başlıklardır.

Eğitim, insana özgü özelliklerin başında yer alması beklenen; düşünen, düşündüren, sorgulayan, yorumlayan, değerlendiren ve özne olarak kendini konumlandıran bir perspektiften süreci okumak durumundadır. Nihayetinde kitle psikolojisi ile hareket eden toplumların gelişim düzeyleri gelişkin olamaz. Bu psikolojiden çıkarak daha rasyonel ve “bilinçyoğun” bir çağa doğru ilerlemekte olduğumuzu unutmamalıyız. “Test çözen” ve başarıyı bununla açıklayan yaklaşımın yüzeysel olduğu açığa çıkmıştır. Eğitim doğumdan akademiye kadar programlar halinde ve bireylerin temel özellikleri ve potansiyellerine göre düzenlenmesi gereken bir süreç olma özelliğini taşımaktadır.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; 21. yüzyılda ortaya çıkan yeni meslekler, teknolojik ilerlemelerle birlikte sürekli olarak eviriliyor. Veri analisti, yapay zekâ uzmanı, siber güvenlik uzmanı, dijital pazarlama uzmanı, biyoteknoloji uzmanı ve uzaktan çalışma uzmanı gibi meslekler ön planda. Ayrıca, yeşil enerji uzmanları ve sürdürülebilirlik danışmanları gibi alanlarda da talep artıyor.

Akademide de benzer bir süreç söz konusudur, teknoloji ve bilimdeki gelişmelerle birlikte yeni branşlar ortaya çıkıyor. Örneğin, yapay zekâ ve makine öğrenimi, biyoteknoloji, nörobilim, çevre bilimleri ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda yeni disiplinler ve uzmanlık alanları oluşuyor. Bunların yanı sıra, dijital medya ve iletişim, veri bilimi, oyun tasarımı gibi alanlarda da yeni dallar ve programlar geliştiriliyor.

Bu fasılda, müfredat konusuna daha yakından bakabiliriz. Eğitimde müfredat, öğrenme deneyimini şekillendiren temel unsurlardan biridir. Öğrencilerin ne öğreneceklerini, nasıl öğreneceklerini ve değerlendirileceklerini belirleyen bu önemli belge, eğitim sistemlerinin kalitesini ve etkinliğini belirlemede kritik bir rol oynamaktadır.

Müfredatın Tanımı:

Müfredat, bir eğitim programının temel bileşenlerini içeren kapsamlı bir belgedir. Öğrencilere hangi konuların öğretileceğini, öğretim yöntemlerini, değerlendirme süreçlerini ve öğrenme hedeflerini belirler. Bu belge, öğrencilerin bilgi, beceri ve değerlerini geliştirmeye yönelik bir yol haritası sağlar.

Müfredatın Rolü:

Müfredat, eğitimde bir rehber olarak işlev görür. Öğretmenlere öğretim planlaması ve içerik oluşturma konusunda yol gösterirken, öğrencilere tutarlı ve kapsamlı bir öğrenme deneyimi sunar. Ayrıca, müfredat öğretim kalitesini artırmak, öğrenci başarısını ölçmek ve eğitim sistemlerini değerlendirmek için bir araç olarak da kullanılır.

Müfredatın Özellikleri:

Bireylerin talepleri ve çağın özellikleri dikkate alınmış olmalıdır.

Öngörüsü yüksek olmalıdır.

Bilimsel olmalıdır. 

Toplumsal ve kültürel birikim müfredata yansıtılmalıdır.

Çağın dinamikleri çerçevesinde ortaya çıkan değişim müfredatta yer almalıdır.

Etkili bir müfredat, güncel ve genel ihtiyaçları karşılayacak şekilde hazırlanmış olmalıdır. Esneklik, çeşitlilik ve öğrenci merkezli bir yaklaşımı desteklemelidir. Ayrıca, toplumun, bireylerin ve değişim sürecinin parametreleri dikkate alarak sürekli olarak güncellenmelidir.

 

Müfredatın Geleceği:

Teknolojinin hızla gelişmesi ve küreselleşme ile birlikte, müfredatların da sürekli olarak evirileceği öngörülmektedir. Dijital becerilerin önemi artarken, sanatsal, kültürel ve sosyal içeriklerin de dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca, sürdürülebilirlik, çevre bilinci, iklim değimi ve küresel yurttaşlık gibi konuların da müfredatlarda daha fazla vurgulanması beklenmektedir.

 

Görüş ve Öneriler

• Müfredat; düşünen, sorgulayan, yorumlayan, tasarlayan, değerlendiren “özne bireyler”hedeflemelidir.
• Nitelikli bireyler, nitelikli toplumların, ülkelerin temelini oluşturur. 
• Müfredat değişikleri mutlaka “Pilot uygulamalar”la denendikten sonra değerlendirilmeli ve duruma göre pekiştirilmeli veya revize edilmelidir.
• Eğitim bileşenleri, akademi çevreleri ve ilgili kesimlerin katkıları alınarak müfredat hazırlanmalıdır.
• Yerel ve ulusal katılımcıların yanı sıra, dünyaca bilinen üniversitelerin akademisyenlerinden görüş ve öneriler alınmalıdır.
• Çağı gören ve ihtiyaçları analiz edebilen uzun erimli bir projeksiyonla hazırlanmalıdır.
• Bireysel ve toplumsal değerler, bilimsel ve evrensel ilkeler, öngörüler dikkate alınmalıdır.
• Okul öncesinden üniversite programlarına kadar bu değişimin izdüşümleri oluşturulmalıdır.
• Dünyanın her yerinde geçerli olan mesleki dallar ve yeni eğitim vizyonları hesaba katılmalıdır.
• Müfredat sadeleştirilirken, dikkate değer bir inceleme ve araştırma yapılmalıdır.
• Ders sayıları azaltılmalıdır; öğrencilerin kültür, sanat, spor alanlarına olan ilgileri çerçevesinde olanaklar sağlanmalıdır.
• Öğretmenlerin yeni müfredata göre kendilerini güncellemeleri konusunda gerekli eğitim, teknik altyapı sağlanmalı, motivasyon oluşturulmalıdır.
• Müfredatın uygulayıcısı öğretmenlerin ve eğitim yöneticilerinin desteklenmesi konusunda gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
• Okullarda eğitim ortamları yeni müfredata göre değiştirilmeli, donatılmalı ve yeni alanlar oluşturulmalıdır.
• Müfredat konusunda velilerin, ebeveynler için bilgilendirme toplantıları düzenlenmelidir. 
• Üniversite- Milli Eğitim işbirliği artırılmalıdır.
• Eğitim Fakültelerinden yararlanılmalıdır.

Sonuç:

Müfredat, eğitim sisteminin temel taşlarından biridir ve öğrencilerin başarılı bir şekilde öğrenmelerini sağlamak için önemlidir. Sürekli olarak güncellenmeli ve geliştirilmelidir, böylece değişen ihtiyaçlara ve öğrenme gereksinimlerine uyum sağlayabilir. Bütün bu çalışmaların çağın gereksinimleri ve veri çağının özelliklerini kapsaması kaçınılmazdır. Ayrıca sosyal, kültürel birikim ve hafızanın, varoluşsal temellerin de gözetilmesi gerekir.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Hikmet Akademisi'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!