“Bak, nasil da Allah’a iftira ediyorlar! Apaçik bir günah olarak bu onlara yeter.” (Nisa 50)
Allah’in hükümlerine aykiri yeni inanç ve hükümler ihdas edenlere Allah söyle beddua ediyor: “… Allah onlari kahretsin! Nasil uyduruyorlar?” (Tevbe 30)
“Nebiye atifla binlerce herze uydurdun;
Yaktin dini mubini yeni bir din kurdun.” (M. Akif)
Bu makaleden önceki iki makalemizde “DINLERI ILE ILGILI UYDURDUKLARI KENDILERINI ALDATMISTI” (1,2) ayetini baslik yaparak, dine yapilan eklemeler (tahrifatlar) üzerinde kisaca durmustuk.
Birinci makalede, sadece Yahudi ve Hiristiyanlar degil, Müslümanlarin da dinlerine eklemeler yaparak tahrifat yaptiklarini yazmis ve su örnegi vermistim:
“(Yahudiler) dinleri hakkinda iftirada bulunarak söyle demislerdi: “Bize sadece sayili günlerde ates dokunacaktir.” (Al-i Imran 24) Maalesef, benzer iftirayi Müslümanlar da yaparak söyle dediler: “Cehennemde günahlarimiz kadar yandiktan sonra çikip cennete girecegiz.”
Ikinci makalemizde de “Kainat (evren, dünya, herkes) Muhammed as için yaratildi” ve “Muhammed as, Allah arsinin (kainatin) nurudur” uydurmalari üzerinde durarak, Müslümanlarin da ehl-i Kitap gibi “Allah’in dinini degistirmeye yeltendiklerini yazmistik.
Bu üçüncü makalemizde de Allah’in dinine yapilan hurafeler (uydurmalar) konusunu örneklerle sürdürmeye çalisacagiz; ancak konuyu daha fazla uzatmamak için, dine yapilan eklemelerin ve yapilan uydurmalarin bir kismini maddeler halinde vermeye çalisacagiz.
Basta sunu hatirlatalim ki uydurma ve tahrifatla ilgili verecegimiz örnekler, sadece zayif veya mevzu hadislerde geçen rivayetler degildir; Türkiye’de basta DIB olmak üzere kendilerine “Ehl-i Sünnet” (ES) adini veren halkin büyük çogunlugu (yüzde doksani) tarafindan kabul görüp inanç haline getirilen “resmi” örneklerdir. Bu örnekler öyle kaniksanmis ki bunlari kabul etmeyenler, din disina itilmektedir.
Simdi, dinin kaynagi olan Kur’an’a aykiri düsen ve toplumda din haline getirilen hurafeleri (uydurmalari) maddeler halinde siralayalim.
1.Cehennemden çikma inanci (daha önceki yazida üzerinde durmustuk)
2. Kainatin Muhammed as hatiri için yaratilmasi (üzerinde durmustuk)
3. Muhammed as’in, Allah’in arsinin nuru kabul edilmesi (üzerinde durmustuk)
4. Kur’an, elçiler arasinda ayirim yapmazken (2/285), ES, Muhammed as’a “hayra halkillah” ve “seyyidel evvelin vel ahirin” diyerek, -önceki ve sonraki- bütün yaratilmislarin en hayirlisi ve efendisi olarak ilan etti.
NOT: Sizce Resulullah, günümüzde “sala” adiyla okunan ikinci ezanda asiri yüceltmeyi görmüs olsaydi, ne derdi? Herhalde “Hiristiyanlarin Isa’yi tanrilastirdiklari gibi, beni de tanrilastirdiniz, öyle mi”derdi.
5. Kur’an, “Muhammed’in günahlarinin affi ve makaminin yüce olmasi için dua edin” demedigi halde, ES; “salli-barik” ve “ezan duasi” adi altinda Muhammed as’in, araciligi ve yüksek mertebesi için dua etmeyi mükellefin görevleri arasina katti. Sanki Muhammed as’in yüksek mertebelere ulasmasi için biz günahkar kullara ihtiyaci varmis! Ne garabetler…
Not: Bu madde için Ahzab suresi 56. Ayeti düsünenler varsa yanilmaktadirlar; zira o ayet tamamen Muhammed as’in hayatindaki mücadelede onun yaninda olmayi, ona destek vermeyi ve onu yalniz birakip incitmemeyi ifade etmektedir.
6. Kur’an, hiç kimseye sefaat edilemeyecegi ve sefaatin bütünü Allah’a ait oldugunu bildirdigi halde, ES, “Muhammed as, (hatta onunla birlikte daha pek çok kimse) ahiret gününde bazi kimselere sefaat edecektir” inancini ortaya koydu.
7. Kur’an, Muhammed as’in, miraca (göklere) çikamayacagini bildirdigi halde, ES, “Muhammed as göklere çikti, Allah ile görüstü ve bes vakit namaz emrini getirdi” diyerek yeni bir inanç ortaya koydu.
8. Kur’an, Nebi as’a Kur’an disinda bir mucize verilmedigini söylerken, ES, ona verilmis onlarca mucize saymaktadir. Halbuki Nebi as, inkarcilara karsi onlarca mucize göstererek gücünü ispatlamis degil, bütünüyle Kur’an ayetleriyle, merhametli ve adaletli davranarak insanlari etkilemistir. Zaten mucizeyle iman etmis kimse gösterilemez.
9. Kur’an, Muhammed as’i düsmanlarinin her türlü desiselerine karsi korudugunu bildirirken, ES, “bir Yahudi ona büyü yapti ve büyünün etkisiyle günlerce hasta yatti, is göremez hale geldi” inancini ortaya koydu.
10. Kur’an’in her bir ayeti, basli basina bir “delil, kanit” iken, ES; Kur’an ayetlerini kapali ve yetersiz görerek, rivayet ve alimlerin yorumlarini “edille-i ser’iyeden” (ser’i delillerden) sayarak kabul etti ve böylece ser-i delilleri Kur’an, sünnet, icma, kiyas” olmak üzere dörde çikartti.
11. Kur’an, dünya ve ahiret olmak üzere iki alemin (dünyanin) varligindan söz ederken, ES; kabir alemi, berzah alemi, ruhlar alemi, ezel alemi gibi alemler icad ederek akidelestirdi.
12. Kur’an, insanlarin, öldükten sonra ancak mahserde dirileceklerini, yaptiklarinin hesabini verdikten sonra ancak ödül veya cezaya müstehak olacaklarini bildirdigi halde, ES; ölenler kabirlerde “münker ve Nekir” adinda iki melek tarafindan sorgulanacak, bazi günahlarindan dolayi azap görecek inancini ortaya koydu.
13. Kur’an, yasayanlari (dirileri) uyarmak için indirildigini bildirirken, ES; asla duymayan ölülere “telkin” adi altinda bir çesit kopya vererek, hesap vermelerini kolaylastirici bir inanç gelistirdi.
14. Kur’an, ölen insanlarin ancak ahiret günü dirileceklerini söylerken, ES; bazi zevati “evliya” olarak ilan ederek, ölmüs olsalar bile, zaman zaman dirilip yeryüzünde dolastiklarini, bazi mabedlerde gezdiklerini ve savaslara katildiklarini akidelestirdi.
15. Kur’an, dua ve ibadette hiç kimsenin araci kilinamayacagini bildirmesine ragmen, ES; Seyhlerin (evliya kabul edilenlerin!) himmetiyle, “yüzü-suyu” hürmetiyle (rabita araciligi ile) Allah’tan dua istemenin mesrulugunu akidelestirdi.
“Bilelim ki hiçbir Nebi, Allah’in kitabini birakin, benim sözlerimi dinleyin” demez.”
(Devam edecegiz, insallah..)
Selam ve muhabbetlerimle
BESIR ISLAMOGLU
(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)
Mustafa Gül