“Dinde tahrifat” basligi altinda 5. Makalemizi yayimliyoruz. Daha önce de belirttigimiz gibi, örnek olarak verdigimiz bu tahrifatlar (uydurmalar), sadece zayif veya mevzu hadislerde geçen rivayetler degildir; Türkiye’de basta DIB olmak üzere kendilerine “Ehl-i Sünnet” (ES) adini veren halkin büyük çogunlugu tarafindan kabul görüp “akaid” haline getirilen resmi örneklerdir. Bu örnekler öyle kaniksanmis ki bunlari kabul etmeyenler, din disina itilmektedir.
Daha önceki dört makalemizde 20 madde vermistik. Simdi örneklere devam
21. Kur’an; Adem’in esinin (Havva’nin), Adem’in yaratildigi o “öz”den yaratildigini söylerken, ES; (Buhari rivayetine dayanarak) Adem’in kaburga kemiginden yaratildigini hükme bagladi.
22. Kur’an, Adem’in (insanin), yeryüzünde yaratildigini açikça bildirirken, ES; onu, baska alemler icat ederek orda (kiyametten sonra müminler için yaratilacak olan cennette) var etti ve günah islemesinden sonra da oradan çikartip dünyaya geldigini bildirdi. Halbuki ahiretten (cennetten) dünyaya gelinmez; dünyadan ahirete gidilir.
23. Kur’an, cinlerin gaybi (görünmeyen, bilinmeyen) varliklar oldugunu belirtmesine ragmen, ES; “cinlerin insanlar arasinda dolastiklarini, insanlara zarar verdiklerini, hatta onlarla evlenenler oldugunu” söyleyerek akide haline getirdi.
24. Kur’an, önceden isim vererek kimlerin cennete girecegini söylemezken, ES; on kisinin ismini vererek cennetlik olduklarini ilan etti. Nedense, ilk Müslüman olan fedakar ve asil Hatice annemiz ve onun gibi cefakar müslümanlar bu listede yer almaz.
25. Kur’an, ibadet esnasinda temiz ve düzenli elbiseler giymeyi emrederken (Araf, 31), ES; Kabe’yi tavaf esnasinda, ter ve kir içinde kalmis iki havluyu giysi olarak sunmus ve yari çiplak bir vaziyette tavaf etmeyi adet haline getirmistir.
26. Kur’an, ölen kimsenin hiçbir sey duymadigini ve ancak ahirette dirilecegini bildirirken, ES; kimi hadisçilerin topladiklari rivayetleri, iki yüz sene önce vefat etmis olan “Nebi ile görüserek ve ona onaylatarak” aldiklarini söyleyerek yeni bir inanç gelistirdi.
27. Kur’an, hangi suçlara karsi kefaret hükmünün gerekli oldugunu açikça beyan ederken, ES; oruç tutmayanlara da 60 gün kefaret cezasini getirerek mükellefin sorumluluklari arasina katti.
28. Kur’an, “kadim (ezeli) olan sadece Allah’tir” demesine ragmen, ES; Yahudilerden esinlenerek, (Yahudilerin Tevrat’i kadim kabul etmesi gibi) Kur’an’i –Allah gibi- kadim (ezeli) kabul ederek yeni bir inanç ortaya çikardi.
29. Allah, “Kur’an okumaya basladiginizda sadece “euzu billahi minesseytanirracim” diyerek Kur’an’i okuyun” talimatini verirken, ES; abdest sartini getirdi ve abdestsiz Kur’an’a okunulamayacagini ve okunamayacagini akidelestirerek Kur’an okumayi zorlastirdi.
30. Kur’an, kendisinin hangi amaçla okunmasi gerektigini apaçik ortaya koyarken, ES; hatim, cüz veya Yasin siparisleriyle –ölü de olsa- baskalarina okunabilecegini ve hasil olan sevabin (!) ölülere bagislanabilecegi inanç haline getirdi.
(Bu inanisa göre, “Yasin suresini ben okuyacagim, sevabini sen alacaksin; öyle mi!”)
NOT: Tahrifat konusunu gündeme tasirken, maksadim birileriyle hesaplasmak degildir. Maksadim, sadece Allah’in bizden ne istedigini bütün açikligi ile ortaya koyarak Kur’an ile uyarmaktir. Konuya ilgi duyanlar, söylenenleri gözden geçirir ve ona göre tercihini yapar. Bilelim ki dinde zorlama olmadigi gibi, inançlara ve fikirlere kizip hakaret etmek de yoktur.
“Siz azgin bir topluluk oldunuz diye sizi Kur’an ile uyarmaktan vaz mi geçelim!” (Zuhruf, 5)
“Ne oluyor size! Nasil böyle hükmediyorsunuz? Yoksa içinde begendiginiz her seyin bulundugu bir kitabiniz varda ondan mi okuyorsunuz!” (Kalem, 36-38)
Kitabina uyduranlardan degil, Kitaba uyanlara selam olsun!
(Devam edecegiz insallah…)
BESIR ISLAMOGLU
(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)