Bir Sehri Yönetmek

Sehir yönetimleri geçmisten günümüze bütün siyasal sistemlerin ilgi alaninda olmustur...
Bir Sehri Yönetmek
Doç.Dr. Murat SEZIK
Doç.Dr. Murat SEZIK
Eklenme Tarihi : 14.01.2021
Okunma Sayısı : 1338

Sehir yönetimleri geçmisten günümüze bütün siyasal sistemlerin ilgi alaninda olmustur. Çünkü sehirlerin adil, paylasimci, ehliyet ve liyakate önem verilerek yönetilmesi tüm ülkede adaleti ve sosyal barisi saglarken tersi durumda ülkede çok çesitli sorunlar dogmaktadir.

Sehir yönetimlerinin önemini kavrayan en önemli düsünürlerden birisi Farabi’dir ve Islam kent yönetim düsüncesini etkileyen önemli çalismalardan birisi olan Erdemli Sehir (El- Medinetü’l Fazila ) baslikli çalisma ona aittir. Bu çalismada Farabi, kentlerde yasayan insanlarin mutlu olmalari için nelere dikkat etmesi gerektigi, erdemli toplumun yöneticisinin özellikleri, cahil ve sapkinlik içerisinde olan sehir halkinin özellikleri üzerinde durmustur. Farabi’nin bu çalismasi ütopik bir yaklasim olarak görülse de erdemli toplumlari (sehirleri) sayarken toplumsallasma, yardimlasma ve adaleti merkeze almis olmasi bu eseri günümüz kent yönetiminde de basvurulabilecek kaynaklar arasina katmaktadir.  

Farabi’ye göre;  Her insan varligini sürdürme ve yetkinliklerinin en üstüne ulasma hususunda birçok seye muhtaç bir tabiata sahip kilinmistir. Bu nedenle her bir insan bir digerine ihtiyaç duyar. En üstün iyilik ve mükemmellige ancak sehirlerde ulasilabilir degerlendirmesi, Gerçek anlamda iyinin, seçme ve irade ile elde edilebilir. Ayni sekilde, kötülükler de ancak seçme ve iradenin ürünleridir ve sehrin insanlari birtakim kötü amaçlara ulasmak için birbirlerine yardim edebilirler yaklasimi önemlidir. O halde insanlari, kendileriyle hakiki anlamda mutlulugun elde edildigi seyler için birbirlerine yardim etmeyi amaçladiklari bir sehir erdemli, mükemmel bir sehirdir. Insanlari mutlulugu elde etmek için birbirlerine yardim eden toplum erdemli mükemmel bir toplumdur.

Farabi bu çalismasinda erdemli toplumun ziddi olan toplumlari da saymis; Cahil sehir, bozuk sehir, karakteri degismis sehir, yanlislik içinde olan sehir gibi birtakim ayrimlara da gitmistir. Cahil sehir için, halki mutlulugu bilmeyen, görünüste iyi olanlari iyi zanneden sehirdir ki, bunlar beden sagligi, zenginlik, sehevi zevkler, insanin kendi arzularinin pesinden kosma serbestligi, saygi ve itibar görme gibi hayatta geye oldugu düsünülen seyler oldugunu ifade etmistir.

Günümüz modern kentlerinde yasanan sosyal sorunlarin ve  esitsizliklerin giderilmesinde, temelini Islam dininden alan bazi esaslarin uygulamaya sokulmasi barisi ve  sosyal adaleti saglayacaktir. Bu esaslar;

  1. Mutlak vicdan özgürlügü,
  2. Mükemmel insani esitlik,
  3. Saglam ve güvenilir sosyal dayanisma olarak sayilabilir.

Mutlak vicdan özgürlügünde hedef kisinin Allah’tan baskasina kulluktan ve ibadetten kurtarilmasidir ve son derece önemli görülmektedir. Zira insan ancak bu halde özgürlesecek aksi halde siyasetçilerin kullanimina müsait araçlara dönüsecektir. Insani esitlikte ise “ Arabin Aceme,  Acemin Araba üstünlügünün olmamasi” insanlarin irki temelde esitligini ifade eden bir yaklasimdir ve günümüzdeki esitsizliklerin giderilmesinde uygulanmasi gereken önemli referanslardan biridir. Saglam ve güvenilir sosyal dayanismada ise Toplum içindeki zayif ve güçsüzlerin koruma zorunlulugu, akraba dayanismasi, ailenin kendi içinde dayanismasi ve komsu aç iken tok yatilmamasi direktifi kent toplumunda sosyal adaletin saglanmasinda önemli uygulamalar olarak dikkati çekmektedir. Ayrica,  dini, dili, rengi ne olursa olsun düsenin kaldirildigi, yoksulun gözetildigi, açin doyuruldugu ve yetimin gözetildigi kent mekânlari ayrisma ve esitsizliklerin degil sosyal dayanismanin ve barisin mekânlari haline gelecektir. Bunun olabilmesi her seyden önce kent insani ve kent yöneticilerinin istekli olmasina baglidir. Yani;

  1. Sistem kurulmali- (Sadaka, Infak ve Zekâtlarin toplanmasi ve dagitilmasi)
  2. Kent halki bu iyilik sisteminin isletilmesini istemeli/desteklemeli
  3. Yöneticiler, hem kendilerini hem de sistemi kontrol etmelidir.   

Günümüz kapitalist sisteminin en sorunlu yönü olan servetin belli merkezlerde birikmesi kurulacak yapi ile önlenebilir. Malin insanlar arasinda dagiliminin artmasi, sadaka, zekat ve infak sisteminin saglikli bir sekilde kurulmasina baglidir. Islam, emege ve çalismaya deger verdigi gibi mülkiyet hakkina da deger vermekte ve fakat ayni zamanda zenginin malinda fakirin hakkinin da bulundugunu kabul etmektedir. Bu sistem sayesinde kentlerdeki ekonomik esitsizligin magduru olan yoksullarin ekonomik sikintilari azaltilacak, mal sahiplerinin sayisi artacak, ücretlilerin sayisi azaltilacak dolayisiyla devlete bagimli durumda olan kisiler ona bagimli olmaktan kurtulacaklardir.

Vahsi kapitalist ekonomik sistemin önemli eksikliklerinden birisi de Insani degerin yoksunlugudur. Bu durum Islam ülkelerinin kent yönetim sistemlerini de olumsuz etkilemis, insani ve Islami düsünceden uzaklasan yönetimler önemli sorunlarla yüzlesmek zorunda kalmislardir. Farkli bir sekilde ifade etmek gerekirse;  Farabi’nin ortay koydugu gibi insanlar iyilik üzerinde mi yardimlasacak yoksa  “Cahil sehir” halklari gibi arzularinin pesinden kosanlardan mi olacak?

Bu tercihin ortaya konulmasinda en önemli sorumluluk kent yöneticilerine düsmektedir. Islam sehirleri insanlarin huzur ve sosyal adalet prensipleri dogrultusunda yasamalarini hedeflemistir. Kentlerdeki esitsizliklerin temelinde yönetimsel yanlislar ve yönetici yetersizlikleri oldugunu gören Islam inanç sistemi, bu amaca yönelik olarak yöneticilerde bulunmasi gereken vasiflari da zikretmistir. Bunlar: Müslüman olmak (Al-i Imran Suresi:85),  Adalet ve Takva sahibi olmak (Bakara suresi:124,204,205), Bilgili Olmak (Zümer Suresi: 9), Bedenen Saglam Olmak ( Bakara Suresi:247). Seklinde sayilabilir.  Kent idarecisinde olmasi gereken bu özellikleri tamamlayici diger hususlari da Farabi ortaya koymustur. Bunlar; Yöneticiler adaletli olmali ve adalet ehlini sevmeli, dogrulugu ve dogrulari sevmeli, dünyaliklara göz dikmeyecek derecede sahsiyet ve onur sahibi olmali, azim ve irade sahibi olmali, söylenen her seyi kavrayip anlamali ve kuvvetli hafizaya sahip olmali gibi konulari vurgulamistir.

Ekonomik ve siyasal gücü bir arada bulundurarak bunu servet toplamada bir araç olarak kullanilmasina da karsi çikan Islam yönetim modeli, yöneticilerin halkin içinde ve orta seviyeli bir vatandas gibi hayat sürmeleri sartini kosmaktadir. Bu her seyden önce yöneticilerin halktan kopmasini engelleyen bir uygulamadir.   

Kentler geçmiste de günümüzde de feryadin en yogun oldugu, servetin ve iktidarin yogunlastigi ve belli ellerde toplandigi alanlardir. Bu nedenle kentsel alanlar esitsizliklerin her türünün en yaygin görüldügü yerler olagelmistir. Bu durumun degismesi her ne kader ütopya olarak görülse de Islam sehirlerinde mümkün olabilecegi, Islam dininin sosyal adalete ve paylasima verdigi önemden hareketle ifade edilebilir.

Kaynak : MalatyaNetHaber Gazetesi (30 Aralik 2020)

 

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!