Bu haftaki yazida “medyanin demokrasi üzerindeki etkilerini” ele alarak bu yazi dizisini tamamlayacagiz.
Demokratik sistemlerde siyasal sistemin saglikli bir sekilde yürütülmesi temelde siyasal aktörler arasindaki saglikli iliskilere bagli oldugu ifade edilebilir. Bunu saglayabilecek unsurlardan birisi de kitle iletisim araçlaridir. Kitle iletisim araçlarinin yanli haber sunduguyla ilgili bir kanaatin olusmasi bu araçlarin siyasal kisi, kurum ya da kuruluslarla ilgili verecegi haberlerin de inandiriciligini yitirmesine sebep olacak ve kimi zaman iktidar bu durumdan sikâyet ederken kimi zaman da muhalefet sikâyet edecektir.
Medya kuruluslari her seyden önce halk için var olduklarini ve bu kuruluslara sahip olmanin özel imtiyaz kazandirmayacagini bilmelidir. Daha farkli bir sekilde ifade etmek gerekirse, Mülkiyet olarak özel kisi ya da kuruluslara ait olan medya kuruluslari yalnizca hedef kitle ve medya patronlarina karsi degil, genis oranda topluma karsi sorumludur. Bu baglamda, medyanin uymasi gereken temel ilkeler su sekilde siralanabilir.
—Medya kuruluslari topluma karsi birtakim görevleri oldugunu kabul ederek bunlari yerine getirmelidir.
—Bu görevler yapilirken bilgi verici olma, gerçeklik, dogruluk, nesnellik gibi standartlar göz önünde tutulmalidir.
—Medya kanunlar çerçevesinde kendi kendisini sinirlandirici ve düzenleyici olmak durumundadir.
—Medya kuruluslari suça, siddete ve toplumsal karisikliga neden olabilecek ya da azinliklara saldiri niteligi tasiyan yayinlardan uzak durmalidir.
—Medya çogulcu olmali, toplumsal farkliliklari, farkli görüslere yer vererek ve ayni zamanda cevap ve düzeltme hakki taniyarak ortadan kaldirmalidir.
—Toplum medyadan yüksek bir çalisma temposu bekleme gücüne sahiptir ve medya beklentileri yerine getirilmez ise kamu yarari için müdahale kaçinilmaz olmaktadir.
—Iletisimciler ve medya uzmanlari isverenlere ve pazara oldugu gibi topluma karsi da sorumludurlar.
Muhalefet ve medya, demokrasiye inanmis toplumlarda hem devletin karar ve eylemlerinin denetlenmesinde hem de sorumluluk ve katilimcilik bilincinin artirilmasinda önemli görevler üstlenirler. Muhalif siyasal partiler, STK’lar ve Medya Iktidarin eksik kaldigi ya da yerine getirmedigi sorumluluklarin takipçisi ve denetleyicisi görevini asla kötüye kullanmamali ve kendilerine çikar saglama çabasi içinde olmamalidir. Yönetenlerin her duruma yetismesi olanakli olmayabilir tam da bu noktada muhalefet partilerinin ve STK’larin çözüm önerileri veya politika önerileri toplumun rahatlamasi için önem tasimaktadir. Bu nedenle muhalefetin medya ile kurdugu iliski tarzi iktidari yipratamaya dönük olabilir fakat toplumsal baris ve huzuru hedef almamalidir.
Medyanin temel islevleri, topluma haber ve bilgi sunmak, denetim yapmak, elestiri yapmak, egitmek, eglendirmek, kamuoyu olusumuna katki saglamak seklinde sayilabilir. Bunlara ek olarak, bireyleri toplumun bir parçasi haline getiren toplumsallastirma, bireylerin toplumsal amaçlar dogrultusunda çalismasina yönelik olarak güdüleme, tartisma ortami olusturma gibi islevleri de bulunmaktadir.
Medya demokratik toplumlarda kisiler, kurumlar ve yönetim organlari arasinda iletisim köprülerini kurarak taraflarin taleplerini, sikâyetlerini, öneri, tercih ve kararlarini etkili sekilde birbirleriyle paylasmalarini mümkün kilar. Bu yolla, yönetimler demokratik esaslara göre hukuki ve mesru sinirlar içinde kamuya hizmet edebilir. Medya ayrica, seçimler dâhil demokratik islem ve süreçleri izler ve kamuyu bilgilendirir. Böylece, çogulcu demokratik bir toplumsal yapinin kurulmasina ve sürdürülmesine katki saglar. Bir toplumda vatandaslarin alternatif bilgi kaynaklarina erisimi ise ancak medyada çogulculuk ve basin özgürlügüyle mümkün olabilir. Çünkü demokratik bir toplumda halkin temel bilgi kaynaklarindan biri medyadir.
Yerel, ulusal ve uluslararasi boyutta meydana gelen- gelisen olay ve olgularla ilgili topluma haber ve bilgi sunan medya, söz konusu olay ve olgularin algilanma ve tepki biçimleri üzerinde etkili olmaktadir. Halkin olay ve olgulari dogrudan gözlemlemesi çogu kez mümkün olmadigindan, halk adina bunlari gözlemleyen medya, yeniden kurguladigi bu olay ve olgulari halka sunmaktadir. Böylece bireyler kisisel deneyimleri disinda kalan dünyayla ilgili olay ve olgulari büyük ölçüde medyanin kendilerine yansittigi biçimde kavradigindan, bireylerin maddi varoluslarinin imgesel iliskileri de medya tarafindan belirlenmektedir.
Medya, demokrasinin ifade özgürlügünü saglama konusunda çok önemli bir araçtir. Çesitli toplumsal kesimlerin siyasal taleplerini, ekonomik arayislarini ve kültürel beklentilerini ifade etmek üzere düzenledikleri miting ya da protesto gibi çalismalar medya araciligiyla kamuoyuna dönüsür ve devletler üzerinde bir baski olusturur. Yine çesitli kesimlerin, aydinlarin ve insanlarin düsüncelerini ifade ederek kamuoyuna etkide bulunmalari ve hükümetlere dokunmalari medyanin araciligiyla mümkündür. Bundan dolayi, demokraside kuvvetler ayriliginin vazgeçilmezligi ifade edilirken dördüncü kuvvet olarak medyadan bahsedilmektedir. Medyanin gazete, radyo, televizyon ve arkasindan sosyal medya ile beraber çesitlenmesi, demokrasi açisindan tasidigi anlami da çesitlendirmektedir. Demokrasiye karsi olan güçler de medyanin bu etkisini bildikleri için ilk önemli müdahaleleri bu alanlara yapmaktadirlar.
Bir toplumda medyanin rolüne veya üstlendigi islevlere bakarak o toplumun demokratik bir toplum mu, otoriter bir toplum mu olduguna kolaylikla karar verilebilir. Demokratik kurum ve uygulamalarin yerlestigi bir toplumda, medya da demokratik esaslara göre isler ve üstlendigi rolleri yerine getirir. Toplumu dogru bilgilendirmek üzere çalisir, basta iktidar olmak üzere kamusal alandaki aktörlerin davranislarini, karar ve uygulamalarini gözetler, demokratik bir kamuoyunun insasina katki saglar. Keyfi veya otoriter yönetimlerde ise medyanin islevleri tersine döner. Otoriter, keyfi yönetimlerde medya iktidarin toplum üzerinde hegemonya kurmasina hizmet eden ideolojik bir aygita dönüsür. DezenFormasyon ve propaganda üreten medya, üstlendigi bozuk rollerle vücudun bagisiklik sistemini çökerten ve saglikli hücrelere 0saldiran kanser hücrelerine benzer. Günümüz dünyasinda medyanin gündemi ne ise insanligin gündeminin de o olmasi sorun alanlarindan birisidir. Çünkü, medya insanligin gündemini belirleyince çok tehlikeli bir bagimlilik durumu ortaya çikmaktadir. Oysa Insanligin gündemi medyanin gündeminden, insanligin bakisi medyanin bakisindan, insanligin yorumu medyanin yorumlarindan bagimsiz olabilmelidir. Çünkü maalesef, medya egemen ideolojik gücün hizmetinde olabilmektedir.
Demokratik ülkelerde medyanin hükümet politikalarini sorgulamasi ve karsi çikmasi oldukça kabul edilebilir bir durum olmakla beraber bunu halkin egilimlerini, taleplerini ve tepkilerini yansitmaktan çok, egemenlerin menfaatleri dogrultusunda kullanmalari kabul edilemez. Benzer sekilde medya- siyaset iliskilerindeki karsilikli etkileme çabasi bir ölçüde anlasilabilir fakat bunun için her türlü aracin mesru görülmesi ayni sekilde anlasilabilecek bir durum degildir. Medya toplumun ortak çikarlari geregi bir hükümeti destekleyebilir, bunu ülke çikarlarinin geregi olarak ifade edebilir. Ama ülke çikarlarinin arkasindan genelde sirket çikarlari çikiyorsa bu durum ülke demokrasisi için oldukça sikintili bir durumdur.
Kaynakça:
Althusser, L., (2003), Ideoloji ve Devletin Ideolojik Aygitlari, çev. Alp Tümertekin, Istanbul: Ithaki Yayinlari
Aslan Esra, Çoban Savas (2014), Medya ve Iktidar, Evrensel Kültür Kitapligi: Istanbul
Avci, Nabi, (1990), EnFormatik Cehalet, Rehber Yayinlari: Istanbul
Bagce, Emre (2019), Medya ve Demokrasi, 14 Nisan 2019, Independent Türkçe.
Bektas, Arsev, (1996), Kamuoyu, Iletisim ve Demokrasi. Baglam Yayincilik: Istanbul
Charon, Jean-Marie (1993) Iletisim Araçlarinda Devlet Müdahalesi, Medya Dünyasi (Editör: Jean-Marie Charon) (Çev.Oya Tatlipinar), Istanbul: Iletisim Yayinlari, 243-245.
Chomsky, Noam, (1999), Medya Gerçegi, Çev. Abdullah Yilmaz, Tüm Zamanlar Yayincilik: Istanbul
Damlapinar, Zülfikar, (2008) Medya ve Siyaset, Egitim Kitapevi: Konya
Foucault, Michel (2003), Toplumu Savunmak Gerekir, çev. Sehsuvar Aktas, YKY: Istanbul
Gökmen, Yavuz (1996), “ Medya ve Ideoloji”, Yeni Türkiye Dergisi, s.11, ss.711-719
Kuruoglu, Huriye (2006), Propaganda ve özgürlük Araci Olarak Radyo, Nobel Yayinlari: Ankara
Meyer, Thomas,(2014), Medya Demokrasisi, (Çev: Ahmet Fethi), Köprü Kitaplari: Istanbul
Öymen, Onur (2014), Bir propaganda Silahi Olarak Basin, Remzi Kitapevi: Istanbul
Poyraz, Bedriye (2002), Haber ve Haber Programlarinda Ideoloji ve Gerçeklik, Ütopya Yayinevi: Ankara
Saha, Dipali (2005), Political Behaviour, Global Vision Publishing House, New Delhi, India
Zafer, Cem., Vardarlier, Pelin (2019) “Medya ve Toplum”, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi S. 22(2), s. 355-361.
(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)