Selam Imam Hatiplim,
Selam Senin Ruhuna....
Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, geçtigimiz günlerde katildigi bir televizyon programinda "Çocuklarinizi imam hatip, ilahiyata göndereceginize düz ortaokul ve liselere gönderin. Düz okullara gönderin daha az hasarla çikar. Ben bunu gördüm denedim." diyerek velileri çocuklarini Imam Hatiplere göndermemelerini söyledi.
Cübbelinin bu sasirtmayan tavri ve sözleri yine sasirtmadi.
Çünkü bu üslup, tavir ve ifadeler, Cübbelinin ilk vukuati degil.
Yanmaz kefen ticareti yapan Cübbeli Efendi, daha öncede katildigi programlarda, basta Imam Hatiplere, Imam Hatiplilere, Ilahiyatlara, Ilahiyatçilara, diyanete ve kendisi gibi düsünmeyen diger Müslümanlara hos olmayan ithamlarda bulunarak saldirmisti.
Bir Imam Hatip mezunu, ilahiyat mezunu, ve bes çocugunun besini Imam Hatibe gönderen, dördünü bu okullarda mezun eden bir veli olarak ve 30 yila yakin bu okullarda çalisan bir ögretmen olarak okulumla, Imam Hatipliligimle iftihar ediyorum.
Cübbelinin ve Imam Hatip alerjisi olan bazi zevatin bazi çevrelerin,( Fetö, Süleymancilar, bazi tarikat ve gruplar) bazi zevatin, bazi görüs ve yorumlarini görüslerini bahane ederek, bunlari genellestirerek, bütün Imam Hatipleri, Imam Hatiplileri, ilahiyatlari ve ilahiyatçilari itham eden, önyargili, kasitli iftira ve karalamalari dogru degildir. Imam Hatipliler olarak, bu itham karalamalari siddetle kiniyor ve ret ediyoruz.
Diyanet, Imam Hatipler ve ilahiyatlar bu ülkenin ve ülke Müslümanlarinin, gruplar, cemaatler üstü güzide kurumlaridir. Bu kurumlarimizin daha iyi, daha verimli, daha kaliteli olmasi için elbette yapici elestirilerde bulunabiliriz. Ama, televizyon ekranlarinda velilere “Çocuklarinizi baska okullara gönderin, Imam Hatiplere göndermeyin “ demek gaflet degilse imam hatiplere düsmanliktan baska bir sey degildir. Bu tavir, çocuklarimiza, nesillerimize bu millete yapilacak en büyük kötülüktür.
Imam Hatipleri yeterince tanimayan veya yanlis taniyan insanlarimiza Imam Hatip Mezunlari Dernegimiz ÖNDER' in hazirladigi “Imam Hatip Liseleri Yüz yillik gelenek” yazisindan özetleyerek, kisaca tanitmaya çalisalim.
“Imam Hatip Liselerinin ilk nüvesi; Osmanli Devleti’nin son döneminde vaiz yetistirmek amaciyla 1912 yilinda açilan Medresetü’l-Vaizin ile imam ve hatip yetistirmek üzere 1913’te açilan Medresetü’l-Eimme ve’l-Huteba’dir.
1924 yilinda Tevhid-i Tedrisat Kanunu´nun kabul edilmesinden sonra bütün medreaeler kapatildigi gibi Medresetü’l-Eimme ve’l-Huteba’da kapatildi.
Yeni kanunla birlikte ilk kez "Imam Hatip" ismi de kullanilmaya basladi. Yeni kanun din adami yetistirmek üzere "Imam Hatip Mektepleri" açilmasini öngörüyordu. Ancak kapatilan yüzlerce medrese karsiliginda sadece 29 yerde Imam Hatip Mektebi açildi. Bu sayi ise her yil biraz daha azalarak 1932’de Imam Hatip Mektepleri tamamen kapatildi.
Bu 1949 yilinda tekrar açildiginda adi “Imam Hatip Kurslari”ydi. Demokrat Parti iktidari sonrasinda Celaleddin Ökten hocanin projesini hazirlayip hükümete kabul ettirdigi imam hatip okullari ise 1951 yilinda yeniden açildi. Ilk kurulan okul Istanbul Imam Hatip Lisesi olurken, onu 6 okul daha takip etti. Ayni yil, Istanbul, Ankara, Konya, Adana, Isparta, Kayseri ve Kahramanmaras'ta ilk imam hatip okullari açildi. 1969 yilinda da Isparta’da ilk kiz imam hatip okulunun temeli atildi.”
Bu okullarimiz, Cumhuriyet tarihinde, zaman zaman büyüyüp gelisti. Mevcut siniflara, binalara sigmaz oldu. Kalite bakiminda en ülkemizin en güzide okullari oldular. Bu yillarda, bu okullarimiza yogun müracaattan dolayi, geceden gelip siraya girilir ve imam hatiplerin kapilarinda sabahlanirdi. Ve bu okullarimiza sinavla ögrenci alinirdi.
Millete, Milletin degerlerine yabanci ve hatta düsman bu çevreler zaman zaman 28 subatta oldugu gibi, Millete Milletin degerlerine ve Milletin Istikbal ümidi Imam Hatiplerimize savas açtilar. Bu soguk süreçte Imam Hatiplerimiz büyük sikintilar çekti, büyük zaralar gördü.
Elhamdülillah, ülke, millet ve Imam Hatipler olarak bu soguk ve zor süreci geride biraktik. Ancak Imam Hatipler için bir fetret dönemi olan bu sürecin zararlari ve tahribatinin etkileri tamamen bitmis degil.
Imam hatipler sadece bir okul degildir. “Imam Hatip” Ismi, bu okullarin ve mezunlarinin Misyonunu en güzel sekilde ifade etmektedir.
Imam demek, cemaatin önüne geçip onlara namaz kildiran kisi anlamina geldigi gibi, Milletin önünde yürüyen, onlari sevk ve idare eden lider, önder demektir. Bundan dolayi, Islam devlet baskanlarinin bir adi da Imamdir.
Hatip ise, bir toplulugun karsisina geçip onlara hitap eden, hutbe okuyarak, vaaz ederek, sohbet ederek, ders vererek hitap ederek konusan kisi anlamina gelir. Öz ifadeyle, Imam Hatipler demek, “Konusan Önderler” demektir. Imam Hatip okullari da; gelecegin konusan önderlerini yetistiren kurumlardir.
Imam Hatip okullari, Müslüman milletimizin çocuklarini, hem temel Islami ilimleri vererek dini hizmetler alaninda meslege hazirlayan, hem de, bir lisede verilen fen ve sosyal ilimlerini derslerini vererek üniversiteye hazirlayan güzide egitim kurumlarimizdir.
Peki, kuruldugu günden beri konusulan, üzerlerinde bu kadar tartisma yapilan Imam Hatip Liselerinin müfredatlarinda ne var;
Imam hatip liselerimizin müfredatlarinda, basta temel Islam bilimleri; Kurani Kerim, Tefsir, Hadis, Akaid, Kelam, Fikih, Siyer ve Temel Dini Bilgiler vb. Dersler ile birlikte fen ve sosyal bilimler, yabanci diller, musiki, spor, geleneksel ve çagdas görsel sanatlar gibi dersler yer almaktadir.
Imam Hatip Liseleri modeli, Islam dünyasinda, Islami ilimler ile fen ve sosyal bilimleri beraber okundugu, böylece, Kitabin ayetleri ile kainatin ayetleri ayni ortamda tedris edildigi özgün ve basarili oldugu bir modeldir.
Bu modelle, hem Islam’i, hem fen ve sosyal ilimlerini bilen, milletin Milli ve manevi ve kültürel degerlerine bagli, ufku açik, aydin, ülkesine, milletine ve insanliga faydali, dünyayi imar edecek erdemli nesiller yetistirmek amaçlanmaktadir. Orada hizmet veren kadrolarda, bu gaye ile çalismaktadir.
Imam Hatipler, bu müfredat ve egitimle, dini, dinin asil kaynaklarindan (Kuran ve Sünnet) ögrenen, asiriliklardan uzak, farkliliklari zenginlik gören, aklini kullanan, soran, sorgulayan, taassubun her türlüsünden uzak, bilgili, ahlakli nesiller yetistirmeyi amaçlamaktadir.
Hatipliler, okullarinda gördükleri bu egitimle, Islam’i Islami ilimleri ve bunlarin usullerini sahih kaynaklardan ögreniyorlar. Bu egitimi gören ve Formasyonunu alan bu Imam Hatipliler; hayatlarinda Allah’in kitabi Resulullah’in sünnetini esas alirlar ve Allah'tan baska kimseye kul olmazlar. Kimseye köle olmazlar.
Imam Hatiplik Formasyonunu alan ve Imam Hatiplik misyonu dogrultusunda yetisen Imam Hatipliler; bu okullarda sahih kaynaklardan ögrendikleri sahih din anlayisini ve dini bilgileri camilerde, okullarda ve her platFormda anlatarak, bu milleti aydinlatiyor ve milletimizi bidat ve hurafelere dayanan yanlis ve batil din anlayislarindan korumaya dayanan dogru din anlayisini ve ilimlerini bu millete anlatmaya çalismaktadirlar.
Imam Hatiplerin bu misyonu, toplumun millete yabancilasmis, dine ve dini degerlere alerji duyan kesimler ile bidat ve menkibe ve hurafelerden beslenen din anlayislarini, menkibe ve hurafeleri, millete din diye anlatan “din tüccarlarini rahatsiz etmektedir.
Imam Hatipler, bu özelikleri ile Islam dünyasinda basarili olmus önemli bir örnektir.
Iste Imam Hatipler bu özelligi, yani hem dini ilimleri hem fen ve sosyal ilimleri beraber okumalari, bu okullarimizi diger okullardan ayirmakta ve farkli kilmaktadir.
Imam Hatip okullari, devlet tarafinda açildiklari, müfredati Milli Egitim Bakanligi tarafindan hazirlandigi ve ögretmenleri devlet tarafindan atandigi ve devletin resmi okullar oldugu halde, açildigi günden beri en çok konusulan, siyasi tartismalara konu olan okullar oldular.
Cumhuriyet tarihi boyunca, Millete ve milletin degerlerine yabancilasmis kesimler tarafindan Imam Hatipler hep tehlike olarak görüldüler. Bu sebeple bu okullar, genellikle darbe sonrasi isbasina gelen iktidarlar tarafindan engellendi ve kapatildi ve yok edilmeye çalisildi.
Ancak gelecegini degerlerine bagli nesiller yetistirmekte gören Milletimiz, bu okullari kendi okullari olarak gördü, sahiplendi.
Evet, Milletimiz, açildigi günden beri, bu okullari kendi okullari bilmis ve sahip çikmistir. Halkimiz bin bir fedakarlikla ekmeginden, asindan keserek okul binalarini yapmis, yurt binalarini yapmis bu binalari donatarak egitime hazir hale getirmistir.
Bu millet, siyasi hayatta da bu bilinçle hareket etmis ve her zaman Imam Hatip düsmanlarina gereken dersi vermistir.
Örnegin, bu millet, Imam Hatipleri, kendilerinin hedefledikleri, bu milleti gavurlastirma projeleri için en büyük engel olarak gören ve engelleyen ve kapatan ve bu süreç 1000 yil sürecek diyen 28 Subatçilari ve destekçilerini vicdanlarda, yargilanip mahkûm etti. Daha sonra yapilan seçimlerde onlara hak ettikleri dersi verdi ve onlari tarihin çöplügüne atti.
Bu aziz millet, 28 Subatçilara ve avenelerine inat, bes sene sonra, Imam Hatipli bir Basbakan seçerek ve sonra onu Cumhurbaskani yaparak ve yaklasik 20 yildir iktidarda tutarak gereken cevabi vermistir.
Zaman zaman zorluklarla imtihan olan, fetret dönemleri yasayan Imam Hatipler ve Imam Hatipliler bütün bu zorlu süreçleri geride birakarak, sayilari binleri asan okullari, mevcutlari bir buçuk milyonu asan ögrencileriyle ve egitim kadrolariyla büyümeye ve gelismeye devam ediyorlar.
Imam Hatipler, elhamdülillah, kuruldugu günden bu güne kadar, yukarda belirtilen amaçlari dogrultusunda, Ögrencisi, ögretmeni, idarecisi ve velisi ile topyekûn Imam Hatip camiasi bütün kadrolariyla, öncülerinden devraldiklari, milletine, ülkesine ve insanliga hizmet bayragini daha ileri noktalara tasimaya devam edecektir.
(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)