Seven Sisters

Yedi kiz kardes, gece karanliginda gökyüzünde, boganin boynuzlarinin biraz uzaginda mavi elmastan yontulmus yüzük taslari gibi parlar.

Çiplak gözle ancak alti tanesini sayabilirsiniz.

Atlas’in kizlari aslinda yedi tanedir ama biri, en küçükleri kayiptir; çünkü uzun, çok uzun zaman önce “Büyük Ayi” çalmistir onu.

Bu haydut, kiz kardesleri yaninda olmadigi bir anda kasla göz arasinda kaçirmistir güzel “Alcor” u…

Yine de eger dikkatli bakarsaniz “Büyük Ayi”nin kepçesine bagli kuyrugun dirsek yaptigi yerde, “Mizar yildizi”nin hemen üstünde görebilirsiniz onu.

Bu tatsiz hirsizlik hadisesinden sonra geride kalan alti kiz kardes “Alcor” u alabilmek için halâ ilk günkü öfkeleriyle bu gün bile Büyük Ayi’yi yakalamak için pesi sira çabalar dururlar gece boyu sabaha dek biteviye…

* * *

Kirgiz mitolojisinden alinmis bu küçük hikâye gibi her uygarlik, kendi hikâyesini yazmistir gökyüzüne bakarak.

Son iki yüzyilda yazilan yedi kiz kardes hikâyesi ise tüm dünya uluslarini derinden etkileyen bir nitelige sahip. Çünkü o geçmis haleflerinin masum ve saf efsanevi hikâyelerinden çok vahsi kapitalizmin öldürücü ve yok edici yüzünü bizlere günlük hayattaki yasanmisliklarla göstermekte…

1850’li yillara kadar petrol “Kayayagi” adiyla biliniyordu ve çok ta önemli bir madde degildi. Henüz motorlu araçlar üretilmemis, tren ve gemiler için yakit olarak kömür kullaniliyordu.

Bu maden sayesinde evler mumlarin saglayamayacagi kalitede daha iyi bir isikla aydinlaniyor; gazyaginin kullanildigi karosen lambalar insanlarin daha geç saatlere kadar uyanik kalmalari ve geceleri bos vakitlerinde kitap okuyabilmelerini ya da çalisabilmelerini ve hatta sosyallesmelerini sagliyordu.

Gaz lambalarinin yayginlasmasi o dönem için ABD’nin gelismesini hizlandiran en önemli etken kabul edilir.

O güne dek yerden kendiliginden çikan petrol kaynaklarini bulan insanlar bir bez yardimi ile toplanan petrolü bezi sikarak kovalarda toplar, ilkel rafinerilerde gaz yagi haline getirerek satardi.

Hatta ‘’kayayagi’’ adi verilen bu maddenin ileride büyük bir pazara sahip olacagini düsünenler, çevrelerindeki insanlar tarafindan alaya aliniyor gülünüyordu.

Halbuki M.Ö. 1.yy’da Yunanli Diodor, Babil ülkesinde bulunan Bitumen’in mucizevi bir madde oldugundan bahsetmekteydi ve Babil sokaklari ta o günlerde bu madde sayesinde asfalt ile kapliydi.

Babil’de bu madde insaat islerinde, tekne imalatinda, ya da aydinlatma amaciyla kullanilsa da gelisim gösterememisti.

Birileri kuyu açarak petrol çikarmayi 1800’lerin ortalarinda akil edene kadar da dünya üzerinde yer altindan petrol çikararak zenginlik elde edebilen olmamisti.

1865 yilinda petrol rafinerisi sahibi Rockefeller bu sektörü büyük servetler kazanilabilecek güvenli bir is kolu haline getiren isimdi.

Tüm dünyanin gaz yagi arzinin dörtte birinden fazlasini karsilayan Rockefeller’in büyük servet edindigi bu dönem sattigi ürünün karosen lambalardan baska bir kullanim alani da yoktu.

Edison 1879’da ampul üretmeye basladiginda ise gaz yagi sadece isitma ve pisirme aracina dönüsürken; yine de pazarlardan biri yok olurken digeri ortaya çikiyordu. Edison’un yaninda çalisan Henry Ford, gazyaginin zincirleme patlamasi ile çalisan atsiz bir araç yapmayi basarmisti.

Önceleri pek ragbet görmese de otomobiller kisa sürede tüm dünyaya yayilacak ve elbette bu gelisme “Rockefeller”in servetine servet katacak, büyümesini saglayacakti.

Petrolün bir aydinlatma katkisindan fazlasi oldugunu geç de olsa anlayan devletler ise bu petrol sirketleri ile daha uyumlu çalisacaklar, üst üste iki dünya savasi da yasaninca petrolün sagladigi zenginlik katlanarak artacakti…

* * *

1.Dünya savasinin sebeplerinden biri petroldü ve o dönemde en çok istahlari kabartan ülke Osmanli Imparatorlugu’ydu.

Hasta adam olarak tabir edilen Osmanlinin egemenligi altindaki topraklarda bulunan muazzam petrol yataklari, o dönemde bütün uluslararasi güçlerin istahini kabartmisti.

20’inci yüzyilda yasanan çogu olayin nedeni petrol sirketlerinin çikarlarini koruma kaynakliydi.

Ve 20. yy in basindan beri dünya tarihinin akisini “Yedi Kiz Kardes” adi verilen küresel Amerikan-Ingiliz petrol sirketleri belirledi.

“Britisih Petrol, Chevron, SoCal, Exxon, Soconoy, Texaco ve Shell...”

Bu sirketlerin tamami Ingiltere ve ABD kaynakli olup özellikle Ortadogu cografyasindaki enerji kaynaklarinin kontrolünü ele geçirerek kartel olusturdular.

Yedi Kiz Kardes karteli grubu olustuktan sonra gerek Birlesmis Milletler, gerek ülkelerin ulusal güvenlikleri, gerekse istihbarat teskilatlari bu petrol sirketlerinin çikarlari çerçevesinde hareket etmeye basladi ve bu gelisme dünya gündemini, dengeleri belirleyen temel faktör oldu.

Belki bir komplo teorisi olarak görülse ve kanitlanmasi zor olsa da bu olusumdan mütevellit dünya tarihi bu kartele karsi çikan devlet adamlari, basbakanlar, bakanlar ve yöneticilerin gizemli ölümleri ve suikastlarla dolu.

Öyle ki, 1945’te müthis bir büyüme hizi göstererek kiz kardeslerle rekabete giren Italyan Petrol Sirketinin basindaki Enrico Mattei’nin gizemli bir uçak kazasina kurban gidisinden yedi kardesle pek anlasamayan Iran Basbakani Muhammed Musaddik’a yapilan darbeye; Suudi Arabistan Krali Faysal bin Abdülaziz’in sarayinda ansizin öldürülmesinden Iran Sahi Riza Pehlevinin 1979 da Islam devrimi ile devrilisine; yine 1987’de Pesmergenin Kerkük kuyularini bombalamasi akabinde Halepçe de kimyasal silahlar kullanilisina ya da Saddam Hüseyin’in iktidarinin ilk yillarinda petrol sirketlerinin çikarlarini gözetirken sonrasinda anlasmazliga düsmesi sonucunda idamina kadar her gizemli noktanin arkasinda bu sirketler karteli gösterilmekte.

Irak dünyanin ikinci büyük petrol rezervine sahip ülke idi ve isgalle birlikte Irak tam anlamiyla Amerikan petrol sirketlerinin sömürü alanina dönüstürüldü.

Simdilerde Irak petrolleri, Amerikan sirketleri eliyle dünya pazarlarina akiyor, ama Irak halki sefalet içinde.

Dünyanin dördüncü büyük ham petrol rezervine sahip Iran’da özellikle devrimden sonra uzun yillar süren ambargonun en büyük nedeni Islam devrimi gibi gözükse de asil neden petrolü egemenlik altina alamamanin verdigi öfke ve hiç olmasa dahi dünya piyasasina sunumunu engelleme girisimi oldugu yazilip çizilmekte.

1979 yilindaki Islam devriminden sonra petrol üreticisi yabanci sirketlerin ülkeden çikarilmasi beraberinde uzun dönem yapilan baskilara dayanamayan ülkede, 2015 te uluslararasi yaptirimlarin kaldirilmasi halinde petrol ve dogalgaz yataklarini gelistirmek üzere Yedi Kiz kardesi ülkeye davet etmesi de yine onlarin tüm dünyada hakimiyet gücünü göstermekte.

Yine bugün Suriye iç savasi ardindan PYD eli ile Suriye petrolünün yaklasik yüzde 80 inin büyük seytan ABD’ye akiyor olusu da yine Yedi Kiz kardesin günümüzden bir örnek çalismasi.

Dolayisi ile Kiz kardesler sadece Osmanli Imparatorlugu’nun çözülmesinde degil günümüzdeki tüm kaos ve savaslarin geri planinda planlayici ve uygulayici rolde varligini sürdürmekte.

Tek amaç var o da kim ya da hangi iktidar is basina gelirse gelsin asil olan Kiz kardeslerin egemenliginin devami ve tüm iktidarlarin onlara olan sadakati sonucu aldiklari cömert bahsisler…

***

Bugünlerde petrol devi Yedi Kiz kardes bazi sirketlerin tehdidi altinda.

Özellikle China National Petroleum Co, Gazprom Russia, Conoco Phillips, Petrobras Brazil, Petronas Malaysia ve Saudi Aramco gibi devasa sirketler petrol sektöründe hizla büyüyorlar.

Öyle de olsa son dönem büyük asamalar kaydeden bu sirketlerin de aslinda arkasinda kizkardeslerin oldugu, asil yönetimin onlarda oldugu varsayilmakta.

Wikileaks belgelerine göre Yedi Kizkardesin faaliyette bulundugu ülkelerde devletin her kurumunda bir gizli temsilcisinin bulundugu da iddia edilmekte.

Ve Yedi kiz kardes tüm cephelerden saldirirken tüm dünyada ve özelde Petrol üreten Islam ülkelerinde maalesef bu yasananlardan ders almisligin zerresi yok.

Islam cografyasinda her sey pamuk ipligine bagli ve hesaplar bir gecede sifirlanip, cepheler her gün degismekte.

Dostluklar da düsmanliklar da baki degil her gün kizkardeslerin talimatlari ve yönlendirmeleri ile degismekte.

Dün düsman olan ülke yönetimleri onlarin bir isareti ile dost olabilmekte ve ihanetlerin siniri yok.

Istikrarli tek sey, vesayet ve kölelik…

Talimatla, buyrukla, emirle hizaya sokulan, cepheye sürülen mezhepçi ordular var, baskasi degil…

Bizler fikhi ihtilaflarla ütopik tartismalar ve mezhebi fanteziler yasarken Yedi kiz kardes ve yerel ortaklari tüm dünyanin yeralti ve yer üstü zenginliklerini yagmalamaya devam ediyorlar…

Selam ve dua ile…