Kudüs, 2021’in Ramazan ayinda da saldiriya ugradi.
Kinayan dünyanin gözlerinin önünde.
Alenen, göstere göstere, pervasizca…
Siyonistlerin, destekçisi emperyalist güçlerin ve onlarin içimizdeki uzantilari olan asagilik ve ahlaksiz güçlerin tüm kusatmalarina ragmen direnen bir halk var…
Elleri ve alinlari öpülecek bir halk…
Ümmetin seref ve haysiyetlerini canlari pahasina koruyan kahraman bir halk…
Izzetin sembolü bir halk…
Allah için Allah adina Allah’a dogru candan, canandan, civandan vazgeçmesini bilen bir halk…
Selam olsun bu kutlu, direnis sevdalisi halka…
Selam olsun dirilis umudunu bagrinda tasiyan bu yürekli halka…
Evet Israil, bu yil da saldirdi. Hem de 2 milyari askin Müslümanin kutsali olan ilk kibleleri Mescidi Aksa’ya…
Saldirdi ama aslinda saldiriya ugrayan Kudüs degildi. Müslümanlarin yüregiydi, kalbiydi, beyniydi. Hem de Müslüman halklari yöneten Ibn Zayed, Ibn Selman, Sisi, Ibn Hamed, Ibn Heysem gibi zalim, diktatör, hain ancak zavallilarin destegi ve marifetiyle…
Petrol zengini körfez ülkeleri ve bölgenin beserî gücü ve stratejik gücü konumunda bulunan Müslümanlarin yasadiklari devletlerin yönetim kademesinde bulunan, bütün hücrelerine ihanetin sirayet ettigi, yeteneksiz ama gücü ellerine geçirmis devlet kademelerinin marifetiyle yapilan bu saldiri, isgal ve katliamlardan öncelikle Filistin halki saniyen tüm Müslümanlar nasiplerini almaktalar.
BAE, Suud, Misir, Bahreyn, Umman ve bunlarin dümen suyunda hareket eden digerleri olmasa sayilari 3-5 milyonu bulmayan Siyonistler, güçleri ne olursa olsun bu pervasizligi yapamaz. Bunu bir kenara not alalim.
Türkiye, Ürdün, Iran, Kuveyt ve birkaç ülkeyi hariç tutacak olursak devlet gücünü yanlarina alamamis halklar olarak onur ve serefimizi yani Kudüs ve Mescidi Aksa’yi nasil savunacagiz?
Öncelikle Filistin Direnis Hareketlerine; HAMAS, Islami Cihad ve digerlerine en üst düzeyde maddi ve manevi destek vererek ise baslayip akabinde de ekonomik boykotu hayata geçirerek Siyonist unsurlari zaafa ugratarak izzet ve serefimizi müdafaaya baslayabiliriz.
Ekonomik boykotun, bu süreçte en büyük silahimiz oldugu kanaatindeyim. Zira ekonomik gücü zaafa ugramis Siyonist unsurlarin yapip etmelerini gözden geçirip pervasizliklarina çeki düzen vereceklerini biz Ben-i Nadir kusatmasindan bu yana biliyoruz.
Hani hatirlayin Allah resulü, Medine Sözlesmesinin gerek sartlarini ihlal edip Allah resulüne de suikast girisiminde bulunan Yahudi Nadir ogullarina karsi sefere çikmisti. Onlara ya Müslüman olup canlarini, mallarini ve çocuklarini kurtarmalarini ya da varlarini yoklarini birakip sadece bir deve yükü ihtiyaç malzemesi ile sehrini terk etmelerini sart kosmustu da muhkem kalelerine siginip ayak diretmislerdi. Bu ayak diretmeyi bosa çikarmak için harekete geçen Allah resulü, kaleyi kusatmanin beyhude bir çaba olacagini söyleyen ashabin fikrini hesaba katip aldigi kalenin en yakinindan baslayarak Yahudi evlerini ve hurma agaçlarini kesme karari verdi. Malimiz, mülkümüz gittikten sonra burada kalmamizin anlami kalmayacak diyen Yahudiler, teslim sartlarini konusmak üzere kalelerinden ayrilmislardi. Hem de verilecek karari bilmiyorlardi. Kiliçtan geçirilme dahil birçok alternatifi göze alarak ayrilmislardi kalelerinden… Çünkü mal ve mülk onlarin her seyiydi. Feda edemeyecekleri belki de tek hakikatleri çikarlariydi. Teslim olup sonra da varlarini yoklarini artlarinda birakarak Hayber’e dogru yol almak zorunda kaldilar.
Siyonist Yahudi’nin can damari ekonomisidir. Onu asla riske atmazlar. Boykot silahi bu baglamda önemli bir silahtir, çekilmek durumundadir. Ekonomik boykotla birlikte araç konvoylari, elçilik kusatmalari, eylemler, kunutlar anlam bulacaktir. Aksi takdirde hiçbir anlami olmayacaktir. Siyonist Yahudi, bildigini okumaya devam edecektir ki Müslümanlar içinde adi Müslüman olup da Siyonist Yahudilere usaklik eden birçok destekçisiyle birlikte aklimizla alay edercesine isgal, saldiri, kan içicilik, katliamlarina devam edecektir.
(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)
Fatima Fatimadir