GAZZE VE SURİYE: BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK

Filistin halkı yüz yıldır bağımsızlığı hayal ederken, bunun için çeşitli stratejiler kullanarak savaşmayı sürdürüyor. Yeryüzünde bağımsızlığı onun kadar hak eden başka bir toplum olmasa da, kendi topraklarındaki yaşama hakkının bir türlü güvencelenemediği bir biçimde, adeta hep bir bıçak sırtında sürdürülen bir mücadele bu. Üstelik giderek daha da yalnızlaştıkları halde dirençlerini ve umutlarını koruyor ve her şeye rağmen asla pes etmiyorlar.
GAZZE VE SURİYE: BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK
Ümit AKTAS
Ümit AKTAS
Eklenme Tarihi : 28.01.2025
Okunma Sayısı : 17

GAZZE VE SURİYE: BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK

Filistin halkı yüz yıldır bağımsızlığı hayal ederken, bunun için çeşitli stratejiler kullanarak savaşmayı sürdürüyor. Yeryüzünde bağımsızlığı onun kadar hak eden başka bir toplum olmasa da, kendi topraklarındaki yaşama hakkının bir türlü güvencelenemediği bir biçimde, adeta hep bir bıçak sırtında sürdürülen bir mücadele bu. Üstelik giderek daha da yalnızlaştıkları halde dirençlerini ve umutlarını koruyor ve her şeye rağmen asla pes etmiyorlar. 

Bir savaş sürecinin daha sonunda, oldukça önemli kayıplar verilse de bu savaşın gerçek galibi onlar ve bu açıdan takdire şayan bir direniş örneği verdiler. Dost bildikleri ülkeler onları giderek daha da yalnız bıraksalar da yeryüzünün muhtelif ülkelerindeki duyarlı insanlar desteklerini esirgemediler. Üniversitelerde, meydanlarda, limanlarda, meclislerde ve cephelerde onların yanında oldular. Cezayir, Bolivya, Kolombiya, Venezuela, Güney Afrika, İspanya, Malezya gibi ülkeler İsrail’le ilişkilerini kestiler. Buna mukabil İslam İşbirliği Teşkilatı bir yaptırım kararı bile çıkaramadı.

İsrail’de bile birçok insan savaşı protesto ederken, İspanya’da liman işçileri İsrail’e gönderilen silahları gemilere yüklemezken, Vatikan bu soykırım karşısında sesini yükseltirken, maalesef birçok Müslüman ülke sessiz kaldı ve hatta bazıları açıkça İsrail’e destek verdi.

Husiler, İsrail’in birincil ihtiyacı olan petrolün Kızıldeniz üzerinden sevkiyatını önlerken, Azerbaycan bu ihtiyacı Türkiye üzerinden karşılamayı sürdürdü ve Türkiye de, onca protestoya karşı bu sevkiyatın naklinde aracılıktan vazgeçmedi. Bununla da kalmadı, İsrail’in sair birçok ihtiyacını da çeşitli kamuflajlarla tedarik etmeyi sürdürdü. 

Beklenmedik bir biçimde bu savaş, İran ve Rusya’nın kendi ülkelerini koruma endişesiyle Suriye’den çekilmesiyle, sadece Gazze halkının değil, Suriye halkının da zaferiyle sonuçlandı. Bölgedeki diktatörlüklerden birisinin daha yıkıldığı bu beklenmedik sonuç, Kürt halkı açısından da barışa ve özgürlüğe doğru giden bir süreci başlattı. Umulur ki bu gelişmeler bir kazaya uğramaksızın devam eder ve bölgedeki diktatörlüklerin sonunu getirecek olan bir süreci tetikler.

Böylece hayat, sürprizlere açıklığını bir kez daha ortaya koyarken, bu bağlamda tâbi tutulduğumuz imtihanlar sebebiyle kimi yüzler ağarırken kimileri de kararmaya devam ediyor. Kimisi de belli bir utanmazlık içerisinde, yaşanılan durum her ne olursa olsun, Ali’nin ibadetinden eksilmezken Muaviye’nin sofrasını da kaçırmıyor; bir halk deyimiyle, çobanla ağlayıp kurtla tıkınıyor. 

Bu ikiyüzlülüğe en son Galata mitinginde de şahit olundu. İktidar yanlısı SDK’lar (sivil devlet kurumları) Gazze için miting yaparken, aynı gün bir avuç protestocu Bakü-Ceyhan hattından İsrail’e can suyu olan petrolün yüklemesinin yapıldığı limanda protesto eylemi yapıyordu. Binlerce kişinin katıldığı Galata mitingini yapanlar ise tüm bu olup bitenden habersizmişçesine sadece bir tuluat ortaya koyarken, İspanya ve hatta Yunanistan’daki liman işçileri, kendi ülkelerindeki yüklemelere izin vermemiş, yani mış gibi yapmamışlardı. Birçok ülke bu süreçte İsrail’le ilişkisini bile keserken, Türkiye’deki ikiyüzlülük, muhafazakâr bir riyakârlıkla tavrını sürdürmekte bir beis görmedi. 

Ve aynı riyakârlık, Suriye’de olduğu gibi Gazze’de de zafer payını almak için itiş kakışla en öne geçmeyi de becerdi. Oysa Suriye’nin yıkımında en az İran ve Esed kadar olup bitenden sorumluydu. Gazze savaşında ise İsrail’i ayakta tutan iki kaynaktan birisi ABD silahları iken, ikincisi ise Bakü-Ceyhan hattından kesintisiz bir biçimde tedariki sürdürülen petroldü.

Sonuçta ise Gazze halkının, yenilmese de ciddi bir yıkım yaşadığı ortada. Gazze halkının direnişini sürdürebilmesinde İran, Hizbullah ve Husilerin destekleri görmezlikten gelinemez. İsrail ise onca gücüne ve desteğe karşı zafer kazanamadığı gibi psikolojik bir yılgınlık içerisinde. Ona rağmen son bir hamleyle Suriye’deki işgalini daha da genişletti ve Suriye ise bu konuda sessiz kaldı. Kaldı çünkü onun zaferi ABD, İsrail ve Türkiye cephesine kayıtlı. 

Bu kayıtlılık nasıl aşılacak, aşılabilecek mi, bunu süreç içerisinde görebileceğiz. Daha şimdiden borçlanılmışlıkla malül bu zafer, maalesef ki Gazze halkının alnında parıldayan o boyun eğmezlik vasfından yoksun ve şaibeli. Dolayısıyla da Suriye halkı bağımsız olsa da henüz özgür değilken, Gazze halkı ise tam olarak bağımsız olamasa da özgür bir halk. 

Yazının orjinali için bakınız:https://www.haberdurus.com/kose-yazilari/gazze_ve_suriye_bagimsizlik_ve_ozgurluk-4653.html

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Hikmet Akademisi'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

YAZARA AİT BÜTÜN YAZILAR
1 GAZZE VE SURİYE: BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK2 Egemen bakışın açmazı3 Ezilenlerin çelişkisi4 Sömürgecilik5 Eleştirel özgürlük ve ahlak6 Gösteri Toplumu7 Göçmenler, köylüler ve madenler8 Trajik bir mesele olarak Filistin ve soytarılar9 Taha Abdurrahman10 Sörfçü ve göçebe11 Dayanışma ve kapitalistleşme12 Doğru soruları soramamak13 Göçmenler, kitleler ve linç kültürü14 Filistin direnişi ve sivil itaatsizlik15 Siyasal ahlak16 Fırtına öncesi sessizlik17 Her Dem Yeni Doğarız18 Nükleer silahlanma ve güç zehirlenmesi19 Adalet ve Hakkaniyete Dair20 Yollar ve tarihsicilik21 İhtişam ve sefalet22 İbrahim ve Odysseus23 Yoksullaşma tepkisi, Gazze öfkesi24 VİCDAN MAHKEMESİ25 Yaşama Sevinci26 Heterotopik bir mücadele alanı olarak başörtüsü27 Adaletin dağıtımı, dağıtımın adaleti28 Humeyni, devrim ve velayet-i fakihlik meselesi (2)29 Humeyni, devrim ve velayet-i fakihlik meselesi (1)30 Dilde yurtlanmak (1)31 Fair Play32 Neden33 Siyasal ihtiras34 FİLİSTİN VE HAC35 Sömürgecilik ve maduniyet36 Osmanlı ve cumhuriyet37 KURU OTLAR VE TAŞRA38 Sınırlarda dolaşmak39 İSRAİL40 Gazze'de dile gelen41 Filistin direnişi ve Hamas42 Yeni sömürgecilik43 Savaş ve barış44 Aykırı bir muhafazakâr: Heidegger45 Gandi ve şiddet dışı direniş46 Politikacı, göçmen ve şair47 Nietzsche, Tolstoy ve iyilik48 Trajedinin felsefesi: Dostoyevski ve Nietzsche49 Dini Anarşizim50 Jean Paul Sartre ve özgürlük51 Madunun dili, öfkesidir52 Göçebe tutum53 İttihatçılık ve demokrasi54 Boyun eğmeyen hayalperest: Franz Kafka55 Yollara çıkma vakti56 Müslümanlar, ahlak ve Avrupa57 Islam ve çagdaslik gerilimi58 Islamciligin sagcilasmasi ve ayrilan yollar59 ORUÇLA GELEN60 Pastorallik Fikri ve Raiyetten Insaniyete Dogru Siyaset61 Sessizlik ve Bagis62 Muvahhidden evrensele: Atasoy Müftüoglu (1)63 Paylasma ve Körlük64 Sedat Yenigün Üzerine65 Bayram66 Sorunsallikta Yasamak67 Cahillik68 Bulgur ve Adalet69 Din, Politika ve Felsefe70 20. Yüzyilin Paradigmasi ve Aliya71 Kamusallasma Sikintisi
YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!