ISLAM VE DEMOKRASI

Islam ve demokrasi mevzusu çok derin bir mevzu. Yillardir Islam dünyasinda da Bati dünyasinda da tartisiliyor. 
ISLAM VE DEMOKRASI
Altan TAN
Altan TAN
Eklenme Tarihi : 24.04.2023
Okunma Sayısı : 661

Islam ve demokrasi

Altan Tan Independent Türkçe için yazdi

Islam ve demokrasi mevzusu çok derin bir mevzu. Yillardir Islam dünyasinda da Bati dünyasinda da tartisiliyor. 

Tabii en son bu tartismalari tekrar gündeme getiren, yillardir yurt disinda bulunan ve Yesil Sol Parti'den (HDP) aday olmak için Türkiye'ye dönen Cengiz Çandar'in açiklamalari oldu.

Cengiz Çandar'la yapilan uzun röportajda kendince bayagi bir tahliller var. 

Ve sonuç olarak sunu söylüyor:

Ben Islam ve demokrasi mevzusunda epey kafa yordum. Ama Türkiye'de de Islam ülkelerinde de böyle bir olusum olmadi; Islam ve demokrasi yan yana gelemedi, basarili bir örnek olmadi, olmayacak ve olmamali da. 

Yani Çandar'in üç ana tespiti var. 

Birincisinden baslayalim: "Olmadi". 

Evet, olmadi. 

Tabii bunun niçini, nedeni, nasili ayri; süreçler nasildi, aktörlere ne düstü?.. Bu ayri bir tartisma.

Bunun üzerinde uzun uzadiya tartismalar yürütülebilir. Maalesef olmadi. 


Tabii ikinci söyledigi; "Olmayacak da…" 

Simdi tabii bu biraz iddiali bir sey. Artik bu tespitten sahsi yoruma geçiyor. 

"Olmayacak da" deme, bana göre biraz iddiali. Ama bu bile tartisilabilir. 

Çünkü neticede bir öngörüdür, tutabilir, tutmayabilir; benim iddiam gerçeklesebilir, gerçeklesmeyebilir de… 

Onun için bu ikinci söyledigine de çok fazla söyleyecek bir sey yok.


Ama esas üzerinde durulmasi gereken üçüncü söylem: "Olmasin da." 

Burada ise artik bir tarafgirlik söz konusu.

Yani "Islam'la demokrasi yan yana gelmesin, zaten gelmez, gelemez ve böyle bir sey de olmasin. 

E bu tabii çok böyle basi sonu belli olmayan bir söz. 

Çünkü Müslümanligin bir iddiasi var: 

Sadece bizim laiklerin, laikçilerin her gün dile getirdikleri gibi kulla Tanri arasindaki bir inanç meselesi degil; insanin dogumdan ölüme kadar bütün sosyal hayatini, yasantisini, ekonomisini, aile düzenini; hayati düzenleyen kurallar manzumesi olmali. 

Simdi siz "Olmasin da" dediginiz vakit, Islam'in hayatla ilgili bütün söylemlerini disarida tutuyorsun.

Simdi bunu da tutabilirsiniz. Yani bu da neticede bir inanç meselesidir. 

Ama yillarca iste Iran Devrimi'ni desteklemis, Türkiye'de Turgut Özal'la baslayan süreçte AK Parti'nin ilk döneminde bu meselelere ciddi destek vermis bir adamin ahir ömründe böylesine keskin bir dönüs veyahut da varis - dönüs degilse bile geldigi nokta itibarliya varis- durumunda bulunmasi çok da iç açici degil.

Siz "Olmasin da" dediginiz vakit, o zaman Müslümanligi oldugu gibi toplumsal hayatin disarisina çikariyorsunuz, kendinize göre yeni bir Format atiyorsunuz ve nasil olacagini da tam olarak da anlatmiyorsunuz, anlatamiyorsunuz.

Yani bu bir noktada "Artik Müslümanlik bitti, çeksin, gitsin" demek. 

Diyebilirsiniz ki; 

Ya nasil buralara kadar vardin? 

Niye bu kadar keskin bir sonuca vardin? 


Ama iste buyurun, saatlerce tartisalim, tartismanin sonunda çikacak netice budur. Çünkü söylem budur. 

Halbuki dünyada milyonlarca inanan var, yüz milyonlarca Müslüman var; bunlarin bir hayat felsefeleri var. 

Tabii ciddi sorunlari var; dedigim gibi, bunlarin hepsi tartisilabilir.

Bu konular Islam dünyasinda tartisiliyor ve zannedildigi gibi Bati dünyasi da yani anasindan dogdugu gün Sokrates, Eflatun ve Aristo'nun Atina'da oldugu günden bu yana da demokrasiyle yönetilmiyor.

Demokrasi, Hristiyan dünyasinda da Bati dünyasinda da uzun bir süreçten sonra bugün geldigi noktaya geldi. 

Demokrasinin bugün geldigi noktada bile ciddi tartismalar var. 

Ki bugün Bati demokrasisi dedigimiz olgu neticede bugünkü Formatiyla son 50, 60 senenin ürünüdür. Bunun kökleri, dibi çok derindir. 

Islam dünyasinin da bütün bu süreci bir anda halletmesi tabii ki mümkün degil. 

Islam dünyasinin önünde bu sorular duruyor:

  1. Yönetim sekli nasil olacak?
  2. Nasil yönetilecek? Kendinden olmayanlara karsi, ötekiye karsi etnik sorular nasil çözülecek? Sinifsal sorunlar nasil çözülecek?

Bunlarin hepsini sogukkanlilikla tartismak zorundayiz. 

Yani militanca bir yaklasimla "Olmadi, olmayacak, olmasin da…" demek çözümden ziyade çözümsüzlüge hizmet eder.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Hikmet Akademisi'nin editöryal politikasini yansitmayabilir. 

Yazinin orjinali için bakiniz: https://www.indyturk.com/node/625976/türki̇yeden-sesler/i̇slam-ve-demokrasi

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!