Gün Olur Insana Bedel ana temamiz ile uyumlu yazi serimizde, insanin zikrine dair üç adet yazi planlanmis oldu. Metot geregi, Kur’an kaynak olarak öncelenmistir.
Insan ve zikir mevzuu geçmisten günümüze çok yönlü ele alinmistir. Zikir kavrami üzerinden oldukça farkli yorumlar yapilmis ve bu yorumlar üzerinden de farkli konumlanmalar gündeme gelmistir.
Insan zikri ile örnegin meleklerin zikri arasinda benzerlikler veya farkliliklar arastirilmis, zikir ile tesbih, hamd veya takdis gibi kullanimlar da konuya dahil edilince mesele farkli bir derinlik kazanmistir. Bazi durumlarda, misal, agaçlarin gölgelerinin uzayip kisalmasi, gök cisimlerinin bir felekte/yörüngede akisi, kuslarin havada kalislari… ibadet kategorisinde degerlendirilmis, Allah’a yönelmis övgü ve sükür de ifade eden “hamd”, sevgi anlami yüklenen bir tâzim olarak degerlendirilmis ve sadece Allah Teala için kullanilmistir. Insanin zikrine gelince, Allah’in insana verdigi nimetler hatirlatilarak , onun melekler basta olmak üzere, diger yaratilmislardan farkina vurgu yapilmis ve yüklendigi iradi sorumluluklar dahilinde, özgür irade esliginden bir hal üzere olmasi istenmistir. Allah’in zikrinin en büyük oldugu belirtilerek insanin sanati ile zikir arasinda baglanti da kurulmustur. Insanin sanati ya da yaptiklari kendiliginden iradeyi çagristirdigindan, kodlanmislik olan “meleke” veya “meleklik” birinci ayrim noktasi olarak ortaya çikmaktadir. Meleke olan bir olus Ilahi Irade ile tayin edilmis ancak insani irade oldukça az dâhil edilmistir. Insanda istem disi oluslari belirleyen Otonom Sinir Sistemi meleke üzerinden olus icra ediyorken, Motor Sinir Sisteminde irade daha belirleyicidir. Isin içine irade girince de sorumluluk yönü belirmeye baslamakta, hesap verilebilirlik ortaya çikmaktadir. Insanin iradesinin pek etkili olmadigi kimi organlarinin çalisma düzenegine insani irade dâhil degildir. Isitmenin, görmenin, hormonlarin ve bazi organlarin çalisma düzenegi, prensipleri en çok melekeler üzerinden ifade edilebilir. Ancak, misal, kandaki tiroid hormonunu arttiran kimi besin veya ilaçlarin alinmasina bagli olarak insanin sinirli olmasi ve öfke temelli yanlis eylemlerde bulunmasi da mümkündür. Kandaki normal veya tanimli düzeylerin disinda artan veya azalan hormonlar, insanin iradesine, yasam tarzina etki etmekte ancak insan, karacigerinin, böbreginin, bagirsaklarinin çalisma düzeni ve devasa kimyasal, fiziksel oluslara cani istediginde müdahale edememektedir. Insana denilse hem su alanda uzmanlas hem de organlarinin çalisma düzeninin hepsini de düzenle isin içinden çikamayan insan belki de helak olabilecektir. Insanin basibos birakilmadigi (Kiyamet,36) ortadadir. Sadece insan degil, tüm yaratilanlar belli bir kanun ve isleyis üzere fonksiyon icra etmektedirler. Allah’in koydugu hesaplar, düzen, mizan vs bir kisminda kendisinde asla degisiklik bulunmayan Sünnetullah çerçevesinde cereyan ettigi gibi, bir kismi da “ Allah, göklerde ve yerde olanlarin tümünü sizin için boyun egdirdi…” (Casiye,13) ilintili olarak insan müdahalesine açik durumda cereyan edebilmektedir. Insanin bu alanda da sorumlu davranmasi onun görevlerindendir.
Bu uzun giristen sonra adim adim ZIKIR kavraminin insan ile ilintili kismina geçebiliriz. Insan söz konusu olunca ZIKIR neye karsilik gelmektedir? Degisik bir ifade ile ne tür fiiller ortaya kondugunda Allah katinda dogru bir referansa karsilik gelmektedir? Zikir için bir emel söz konusu mudur? Zira her olus için geçerli oldugu gibi zikrin de temel bir dayanagi olmalidir. Böylece zikrinin uygun olup olmadigi anlasilabilsin. Yine öyle bir dayanak temel olmalidir ki, kiyas ile insanin zikri ile insan disindaki varliklarin zikri ayirt edilebilsin. Dahasi dinde geçen veya net olarak tanimlanmayan alanlarda ifrat ve tefrit boyutunda yaklasimlar sekillenmesin.
Saglam ve tartismasiz bir kaynaga ihtiyacin varligi zikri ile insan olana çok yönlü boyutlar kazandirabilecektir.
Tartismasiz kaynagin Kur’an’ oldugunu ve tartismasiz Zikrin de Kur’an oldugu asagida verilen ayetlerle belli olmaktadir..
“ Bu, Zikirdir. Süphesiz muttakiler için, elbette varilacak güzel bir yer vardir.(Sad,49)
“Hiç süphesiz, Zikri Biz indirdik, elbette onu muhafaza eden de Biziz.” ( Hicr,9)
“ (Hud Peygamberden bahisle) Ben size Rabbimin risaletini teblig ediyorum. Ve ben sizin için güvenilir bir ögüt vericiyim" "Sizi uyarmak için aranizdan bir adam araciligiyla, Rabbinizden size bir Zikrin gelmesine mi sasirdiniz? Nuh kavminden sonra sizi halifeler kildigini ve sizin yaratilista gelisiminizi arttirdigini hatirlayiniz. Öyleyse Allah’in nimetlerini zikrediniz ki kurtulus bulasiniz" (A’raf,68-69)
“ Bunlari Biz Sana ayetlerden ve hikmetli Zikirden tilavet ediyoruz/okuyoruz) “” (Al-i Imran,58)
“Onlar ki, gözleri perdelendiginden Zikrimi göremiyorlardi, Ve dinlemeye asla tahammülkar degillerdi” ( Kehf,101)
“Yoksa O’ndan baska ilahlar mi edindiler? De ki: burhaninizi /delilinizi getirin. Iste Benimle birlikte olanlarin Zikri ve Benden öncekilerin de Zikri budur. Hayir, onlarin çogu hakki bilmiyorlar, bundan dolayi yüz çevirmektedirler.” (Enbiya,24)
“Benim kullarimdan bir firka “Rabbimiz, iman ettik , bizi bagisla , bize merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayirlisisin” demekteydi. Siz onlari alay konusu edinmistiniz ; öyle ki, alayli haliniz size Zikrimi unutturmustu ve siz onlara gülüp duruyordunuz" ( Mu’minun 109-110)
“(Rabbin) Onlari ve Allah’tan baska taptiklarini bir araya getirip toplayacagi ve: "Su kullarimi siz mi saptirdiniz, yoksa kendileri mi yoldan saptilar?" diye (soracagi) gün “Ey Rabbimiz! Sen Yücesin; (hâsâ) Senin disinda baska veliler edinmemiz bize yakismazdi, ancak onlari ve atalarini Sen meta verip yararlandirdin, öyle ki Zikri unuttular ve böylece yikima ugrayan bir kavim oldular” diyeceklerdir.” (Furkan,17-18)
“Sen ancak, Zikre uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah')a (karsi) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarirsin. Iste böylesini, bir bagislanma ve üstün bir ecirle müjdele.” (Yasin 11)
“Zikir içimizden ona mi indirildi?" Hayir, onlar Zikrimden bir kusku içindedirler. Hayir, onlar henüz Benim azabimi tatmamislardir.” (Sad,8)
“Allah, kimin sadrini Islam’a açmissa, artik o Rabbinden bir nur üzerine degil midir? Fakat Allah’in Zikrinden kalpleri katilasmis olanlarin ise vay haline! Iste onlar, apaçik bir sapkinlik içindedirler.” (Zümer,22)
“Siz müsrif bir kavimsiniz diye, Zikri sizden kenara mi koyalim? ( Zuhruf,5)
“ Her kim Rahman’in Zikrinden yüz çevirirse , Biz, bir seytani ona musallat kilariz, Artik seytan onun yakini olur”.( Zuhruf,36)
“Dünya hayatindan baskasinin asla istemeyip Zikrimizden öteye yönünü dönenden yüz çevir.” (Necm,29)
“Andolsun, Biz Kur’an’i zikir için kolaylastirdik. zikreden yok mu?” (Kamer,17,40)
“O küfreden inkarcilar Zikri isittikleri zaman, Seni neredeyse gözleriyle devirecekler gibi bakiyorlardi. (Senin için ) "O, kesinlikle delirmis mecnun bir insandir diyorlardi. O, insanlar için Zikir’den baska bir sey degildir.” (Kalem,51)
Yukarida belirtilen ayetler isiginda insanin zikrinin ne ile uyumlu olmasi kendiliginden ortaya çikmaktadir. Zikir olan Kuran’in referans alinmasi halinde Kur’an’da zikir ile alakali ne kadar farkli ifade kullanimlari varsa hepsine yorumlar yapilabilir ve en önemlisi de saglam dayanak esliginde insanin zikri ile insanin disindaki varliklarin zikri tanimlanabilir. Dahasi, insanin, meleklerden veya melekeli davranislardan farkli olan yönü saglam bir dayanak dahilinde irdelenebilir. Kimi iyi niyet veya kasitlar, çikarlar, zaaflar vs üzerinden insanin melek gibi olmasini dayatan ritüeller, tavirlar, tutumlar da ve anlayislar da tanimlanmis olur. Bir sonraki yazida bulusabilmek umuduyla…