Geçmiste daha çok bir Pestun hareketi olarak bilenen Taliban, bu kez Afganistan içindeki bütün irklardan ve gruplardan insani kendi bünyesine aldi. Tacik, Türkmen ve Özbek birçok alim Taliban’in sura heyetine katildi.
Afganistan son yüz elli yilda 3 kez isgale ugradi. 1839-1919 yillari arasinda birkaç kez Ingiliz isgaline ugradi. 1919 yilinda Ingilizleri maglup ederek bagimsizligini kazandi. Bu savasta Afganlar yüzbinlerce kayip verdi. 1979-1989 yillari arasinda Afganistan, Rus isgaline maruz kaldi. Afganlarin Ruslara karsi verdigi direniste 2 milyona yakin Afganli hayatini kaybetti. 2001-2021 yillari arasinda da Afganistan ABD isgaline ugradi. Bu savasta da Afganlar yüzbinlerce kayip verdi. Genele baktigimizda Afgan halki süper güçlerle hemen hemen 200 yildir savas halinde.
Uluslararasi Ceza Mahkemesi (UCM) 5 Mart 2020 tarihinde dünyadaki tüm büyük medya mecralarinda son dakika haberi olarak duyurulan bir karar aldi ve ABD hakkinda Afganistan’da islemis olabilecegi savas suçlari nedeniyle sorusturma açilabilecegini duyurdu. Açiklamayi UCM Bassavcisi Gambiyali kadin Fatou Bensuda yapmisti. ABD bu açiklamanin kendisini baglamayacagini açikladi. ABD Disisleri eski Bakani Mike Pompeo UCM’yi “yasal bir organ kiligindaki siyasi bir kurum”, “kanguru mahkemesi” ve “tamamen yozlasmis ve bozulmus bir kurum” gibi asagilayici sifatlarla tanimladi. Daha sonra ABD, UCM Bassavcisi Fatou Bensuda’nin da bulundugu üst düzey yetkililere yaptirim uygulamaya basladi, mal varliklarina el konulmasi ve ABD’ye giris yasaklari gibi bazi yaptirimlar uyguladi.
ABD’nin en uzun savasi olarak adlandirilan Afganistan’da birçok katliam islendi. Ancak bu katliamlar dünya medyasi tarafindan hemen hemen hiç görülmedi. Harcadigi milyarlarca dolar para ve verilen sinirsiz askeri destege ragmen, ABD Afganistan’da bir türlü istikrari saglamayadi. ABD bir bataga saplandigini kisa sürede görmüstü. Bundan dolayi büyük sehirler hariç bütün kirsal kesime hakim olan Taliban ile ABD görüsmeye basladi. ABD eski Baskani Barack Obama 22 Haziran 2011’de Afganistan’dan geri çekilme planini açikladi.
ABD-Taliban görüsmeleri ilk olarak 2011 yilinda Almanya’da basladi. Bir yil sonra bu görüsmeler Katar’in baskenti Doha’ya tasindi. 10 yil boyunca görüsmeler Doha’da devam etti. Taliban görüsmelerin kapali kapilar arkasinda yapilmasina karsi çikti. Görüsmeler bazi devletlerin de katilimiyla yapildi. Müzakerelerde, Taliban’in 2013 yilinda vefat eden kurucusu Molla Ömer’in kayinbiraderi ve yardimcisi Molla Abdülgani Birader’in birakilmasi istendi. 2010 yilinda Pakistan’da tutuklan Birader, 2018 yilinda Trump’in emriyle serbest birakildi. Birader, daha sonra ABD ile yürütülen müzakerelere baskanlik etti.
Taliban lideri Molla Ömer, 1959 yilinda Afganistan’in Kandahar eyaletinin Hakriz bölgesinde, Sah-i Himmet adli bir köyde dogdu. Küçük yasinda babasinin vefati üzerine dini medreselerde egitimini tamamladi. Afgan-Rus savasi basladiginda Pestun bölgesinin önemli mücahitlerinden Mevlevi Muhammed Nebi Muhammedi’nin Islam Inkilabi Hareketi içinde cihada istirak etti. Bu savasta dört kez yaralandi ve bir saldirida da sag gözünü kaybetti. 1989 yilinda Ruslar çekilince köyüne döndü ve orada bir medrese açti. 1992 Pesaver Antlasmasi sonrasi Afgan mücahitleri Afganistan Islam Cumhuriyeti’ni ilan etti. Fakat kisa sürede Islam Cephesi lideri Gülbeddin Hikmetyar ve Cemaati Islami lideri Burhaneddin Rabbani gruplari birbiriyle çatismalara girmis ve binlerce kisi hayatini kaybetmisti.
Mücahit gruplari iktidari ele geçirmesine ragmen ülkede bir türlü istikrar saglanamadi. Kisa sürede Afganistan’in her yerinde hirsizliklar, suikastler, fesad, yolsuzluklar, kadin ve çocuk kaçirmalari artmisti. Molla Ömer, hirsizliklara ve artan gasplara karsi koymak için talebeleri ile birlikte önce bulundugu köy ve kasabada olusturdugu birlik ile kisa sürede güvenligi sagladi. Kabil’deki mücahitler yönetimi tarafindan atanan Kandahar valisi de Molla Ömer’e katildi. Hareket ilk önce “Engelleliler Hareketi” olarak anildi. Çünkü Molla Ömer’in olusturdugu bu harekete katilan hemen her sorumlu kisi Afgan-Rus savasinda ya kolunu, ya bacagini ya da gözünü kaybetmisti. Kandahar vilayeti valisi Molla Hasan’in bir bacagi yoktu. Kadi Muhammed Gus’un hem bir gözü hem de bir bacagi yoktu. Daha sonra Kabil Belediye Baskani olacak olan Molla Abdulmecid de savasta gözünü ve bacagini kaybemisti. Askeri komutan Molla Dadullah’in da bir ayagi yoktu.
Molla Ömer daha sonra hizla yayilan bu hareketi “Taliban” olarak adlandirdi. Taliban pestu dilinde ögrenciler manasina gelmektedir. Molla Ömer’in Taliban ismini 1986'da Ruslara karsi savasta kendi yasadigi kasabada “Ketaib-i Taliban” adli bir birlik kuran Lala Belhi’den ilham aldigi belirtiliyor. Hind alt kitasinin en köklü medreselerinden olan ve Ingilizlere karsi mücadelede önemli rol oynayan Diyobendi medreselerinde okuyan talebelerden tesekkül ediyordu Taliban hareketi. Molla Ömer 1994 yilinda Taliban hareketini kurdu. Celaleddin Hakkani gibi birçok eski mücahit grup liderleri Molla Ömer’e biat etti. Taliban’in aldigi yerlerde eroin satislari durmus ve kisa sürede her yerde istikrar saglanmisti. Halkin büyük teveccühünü kazanan Taliban, 1996 yilinda çok kolay bir sekilde Afganistan’in baskenti Kabil’i aldi. Kuruldugu günden itibaren hiçbir siyasi dil kullanmayan Taliban, dis güçlere Afganistan’i alirsak eski kral Zahir Sah’i kral yapacagiz diyordu. Ancak iktidar oldugunda Taliban Islam emirligini ilan etti. Taliban ilk dönemlerinde diger Mücahit gruplarin Afganistan’da istikrar saglamadigini gören Pakistan, Taliban ile görüsmelere basladi. Ekim 1994 yilinda Pakistan Askeri Istihbarat Baskani Cavit Esref Kadi ile Molla Ömer’in yardimcisi Molla Muhammed Rabbani ilk kez biraraya geldi. Daha sonra Pakistan Disisleri Baskanligi da bu harekete destek vermeye basladi. Taliban ve Pakistan bazi konularda ciddi sorunlar da yasadi. Örnegin Pakistan, Taliban’in Arap savasçilari ülkeden kovmasini isterken, Taliban’in onlar bizim misafirimiz ülke içinde bir suça bulasmadikça onlari ülkeden kovmanin fikha uygun olmadigini söylüyordu.
Taliban kisa sürede ülke içinde istikrari sagladi. Afgan halki güven ve istikrardan dolayi çok mutlu idi. Ancak Taliban’in erkekleri sakal birakmaya, kadinlari burka giymeye zorlamasi ve kadinlara egitimi yasaklamasi distan çok büyük tepkiler gördü. Ingiliz kadin gazeteci Yvonne Ridley, Afganistan’a gizli yollardan girmis ve Taliban tarafindan tutuklanmisti. Taliban tarafindan daha sonra serbest birakilan Ridley, müslüman oldugunu ilan etti. Ilk Taliban iktidari ile yasadigi tecrübesini Ridley “Cennete Bilet” adiyla kitaplastirdi. Hollandali kadin gazeteci Bette Dam da Taliban liderleri ile uzun görüsmeler yapti ve “Molla Ömer’in Gizli Yasami” adli bir kitap nesretti. 11 Eylül saldirilari sonrasi ABD tipki Irak’ta oldugu gibi uluslararasi hukukça kabul görecek hiçbir gerekçe göstermeden 7 Ekim 2001’de Afganistan’a saldirdi. Agir saldirilar karsisinda Taliban büyük sehirleri terketmek zorunda kaldi. Kunduz bölgesinde esir alinan binlerce Taliban üyesi Dostum denetimindeki bölgede konteynirlar içinde bogularak öldürüldü. Haziran 2002’de geçiçi Afgan yönetimi kuruldu. Fakat 2021 yilinda ne ABD ülkede istedigi istikrari saglayabildi ne de geçiçi Afgan yönetimi arasindaki ihtilaflari çözebildi. ABD bu en uzun savasinda istisnasiz 20 yil boyunca saldirilarini sürdürdü. Fakat bunun sonu hüsran ile sonuçlandi ve ABD dolayli da olsa savasi kaybettigini kabul etti.
Bugün yeniden Taliban Afganistan’da iktidara geldi. Taliban, ABD’nin çekilmesinden bes gün sonra 15 Agustos 2021’de Kabil’e girdi. Ne Bati ne de Taliban sürecin bu kadar hizli olacagini tahmin edememisti. Böylece 20 yilin ardindan Taliban dönemi Afganistan’da yine basladi. Insanlarin kafalarinda Taliban ile ilgili birçok soru havada uçusurken Taliban eski uygulamalarinin birçogundan vazgeçtigini duyurdu. Hatta bunun için somut adimlar atti. Suça ve yolsuzluga bulasmamis eski Afgan rejiminin tüm görevlileri ile çalisabilecegini duyurdu. 25 yil Taliban ile savasan eski mücahitlerden Herat Aslani olarak bilinen Islamil Han Taliban ile anlasti ve Taliban onu Herat valisi olarak atadi.
Geçmiste daha çok bir Pestun hareketi olarak bilenen Taliban, bu kez Afganistan içindeki bütün irklardan ve gruplardan insani kendi bünyesine aldi. Tacik, Türkmen ve Özbek birçok alim Taliban’in sura heyetine katildi. Özbek kökenli Abdüsselam Hanefi bunlardan biri. Afganistan genelinde af ilan eden Taliban, kadinlarin burka giyme zorunlulugu bulunmayacagini, kadin egitimini destekleyecegini ve kadinlarin devlet dairelerinde çalismalarina izin verecegini de açikladi. Tekfir düsünce ile savasacagini duyuran Taliban, DAIS’in Afganistan’daki liderini de idam etti. Afganistan’in istikrarina önem verecegini ifade eden Taliban, küresel cihadçilara kapilarini kapatacagini belirtti. Geçmiste Afgan siileri ile sorunlar yasayan Taliban bu kez Siilerin Afgan toplumunun bir parçasi oldugunu duyurdu ve 10 Muharrem dolayisiyla Siilerin düzenledigi anma törenlerine Taliban’dan heyetler de istirak etti.
Hasili kelam Taliban’in bugüne kadar bence en büyük basarisi yasadigi onca olumsuzluklara ve 2013’te lideri Molla Ömer’i kaybetmesine ragmen bir bölünme yasamamasi ve daha da güçlenmesi. Ikincisi ise Afgan halki ile bagini koparmamasi. 37 milyondan olusan Afgan nüfusundan sadece muhaliflerden olusan onbinler veya yüzbinler bugün dünya medyasina yansiyor. Taliban’in hizli bir sekilde sehirleri almasini saglayan milyonlar ise maalesef göz ardi ediliyor.
Sonuç olarak yeni Taliban iktidari neleri getirecek önümüzdeki aylarda görecegiz. Ancak süper güçler de artik Afgan halkinin kendi kendini yönetmesine izin vermeli. Dis müdahaleler olmadan Afgan halki kendi kaderini belirlemeli. 200 yüzyildir süren dis müdahaleler olmasaydi belki Afgan halki dengeyi bulacakti. Taliban’in birçok olumsuz yönünü elestirebilirsiniz ama asil elestirilmesi gerekenler kendilerine “medeni” deyip Afgan halkina yüzyillardir bomba yagdiranlardir.
Not: Bir sonraki yazimizda Taliban’in dini düsüncesini ve Türkiye’nin Afganistan’a yapabilecegi katkilari yazacagiz…
Not: Bu yazi 21.08.2021 tarihinde istiklal.com.tr sitesinden alinti yapilarak yayinlanmaktadir, yazinin orijinali için asagidaki linki tiklayiniz. Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.
https://www.istiklal.com.tr/kose-yazisi/talibanin-tarihi-afganistan-ve-dis-mudahaleler/643036